Savaşlarla dolu dünyaya hiç silah satıcısının gözünden bakmayı düşündünüz mü?
Anlaşılacağı üzere koyu bir Nicolas Cage takipçisiyim. Cage’in inanılmaz oyunculuğuna bir kez daha hayran kalacağınız Andrew Niccol’ün “Savaş Tanrısı” Ukrayna’da doğan, Amerika’ya yerleşen Yuri Orlov isimli bir silah satıcısının hikayesi. Film “Dünyada oniki kişiden birinde silah var. Soru şu: Diğer onbir kişiye nasıl silah satacağız?” diye başlıyor. Yaptığı işi o kadar düzgün ve mantıklı açıklıyor ki şaşırıp kalıyorsunuz. O nedenle de İnterpol tarafından asla yakalanamıyor. Mesela; dünyada içki ve sigaradan ölenlerin sayısının ateşli silahlardan ölenlerin sayısından çok daha fazla olduğunu, ateşli silahların en azından emniyet kilidi olduğunu söylediğinde sadece “Evet, haklı!” diyebiliyorsunuz.
Evet, Savaş Tanrısı filminde seyrettiklerimin tamamı gerçek. Zaten filmin sonunda da gerçek olaylardan esinlenilmiştir diyor. Film o kadar gerçek ki… Bir sahnede gerçek silah satıcılarından temin edilen 3.000 adet gerçek AK-47 (kalaşnikof) kullanılmış. Sebebi ise malesef acı bir gerçekle yüzleşmemize neden olacak cinsten. Sahtelerini yapmak, gerçeklerini temin etmekten çok daha pahalıya maloluyormuş. Filmde kullanılan tanklar da silah kaçakçılarına ait olup, çekimlerden sonra satılmışlar. Çekimler sırasında o kadar çok tank kullanılmış ki gerçekten savaş başladı zannedilmesin diye NATO’ya haber verilmek zorunda kalınmış. Ve tabi ki böyle bir filmin arkasında hiçbir Amerika’lı film yapımcısı yer almamış. (Filmin yönetmeni Yeni Zelanda’dan)
Filmde insanı düşünmeye yönlendiren, gerçeklerle yüzleştiren yüzlerce cümle, yüzlerce diyalog var.
Kesinlikle hayatımın filmi! Meg Ryan’nın cazibesine, Nicolas Cage’nin dayanılmaz çekiciliğini katınca filmi anlatmaya gerek bile duymuyorum…
Başucu kitapları gibi başucu filmlerim de vardır benim. Her zaman en üstte duran filmse Melekler Şehri’dir.
Bilindiği gibi aslında epey eski olan film, bende eskimeyen ve asla eskimeyecek çok özel bir yere sahip. Kaç kez izlediğimi hatırlamıyorum ve daha kaç kez bıkmadan izleyeceğimi bilemiyorum.
Çok kısacık özetleyecek olursam; Ryan, hastasını kaybeden bir kalp cerrahını (Maggie) oynarken ebedi koruyucusu Cage (Seth) onun meleği rolünde. Ölümsüzlükten bile daha üstün bir tek şey var, o da AŞK…
Wim Wenders’ın 1988 tarihli başyapıtı Wings of Desire’dan… Hala izlemediyseniz ilk fırsatta izlemenizi, hatta bununla yetinmeyip arşivinizde kesinlikle bulundurmanızı öneririm…
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Boutique Cakes 36
- Recipes 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10