Sevgili Özgül ve Tunç’un yakışıklı oğulları Mert, bugün 2.yaşını kutluyor. Doğum günü konsepti Mickey Mouse olsun istemiş, tüm hazırlıklarını ona göre yapmış Özgül, pastası da öyle olsun istedi, bir de illa ki puantiyeli 🙂
Biraz önce yapımını bitirdim ve yola çıktı pastası Mert’in, umarım istediğin gibi olmuştur Özgül’cüm ve umarım upuzuuun yılları olur kuzucuğun sevgiyle, sağlıkla, huzurla… Nice yıllara yakışıklı delikanlı 🙂
Canım memleketimin geçtiği sıkıntılı süreçten dolayı 1 ay gecikmeli oldu paylaşmak. Büyük cadımın, Aleynamın bu yılki doğum günü baştan aşağı Monster High kızlarıydı. En güzel Monster kızının kim olduğunu söylememe gerek yok tabii 😀
Daha nice güzel yılların olsun kuzum, seni seviyorum…
Bir börek diye yola çıktık eltim eltimle, pasta
ve kurabiyeler yüreğimden bonus oldu 🙂
bir de siyah tütüsü 🙂
Mekan çalışanları pastayı saklama aşamasında yamultmasalar tam süper olacaktı kuzum için ama oldu artık napalım, o da nazarlığı oldu.
Pasta, şeker hamurluydu, pandispanya tarifi burada, şeker hamurlu kısımlarını çıktı aldığım A4 kağıtları kalıp gibi kullanarak hazırladım. Kurabiye tarifi en kısa zamanda gelecek… 😉
Kızımın bu yılki doğum gününde bir ilk daha soktum hayatıma; doğum günü pastası yaptım, hem de en şeker hamurlusundan. 🙂
Bu tarz butik pastaların dudak uçuklatan rakamlarını gördükçe, “ben de yaparım, ne varmış” duyguma tavan yaptırıp, sıvadım kolları. Zamanım kısıtlı olduğundan, kısım kısım “ay beceremicem sanırım, vaz mı geçsem, akşam herkeslere mahcup mu olurum, ya felaket bişey çıkarsa, bu saatten sonra nasıl güzel bir pasta bulurum?” gibi endişelerim oldu, itiraf ediyorum. Ama o kadar keyifli bir süreç ki; her seferinde devam etmemi söyledi içimdeki ses. 😀
Sevdiceğim eve geldiğinde yeni bitirmiştim, korkulu gözlerle bakarken, ilk onayı ondan aldım. 🙂 Zor beğenen bir adamdan, ender duyulabilecek kelimeler ruhumu şımartırken, yorgunluğumdan eser kalmadı valla ne yalan söyleyeyim. 😀 Sonrasında “eh çok yorulmuşsun sen, dinlen biraz, gözleri, bıyıkları, burnu da benden olsun” deyip, kenarlarına da kalpler iliştirdiğinde ise keyfime diyecek yoktu.
Akşamına tüm konuklar, en çok da çocuklar hem şekline, hem de lezzetine bayılınca da katmer katmer oldu keyfim. 🙂
Malzemelerin ve hazırlanışın kalabalık görünmesi ürkütmesin, tek başıma olduğumdan ve kısıtlı zamandan dolayı, yapım aşamalarını detaylarıyla fotoğraflayamamam nedeniyle, kolay anlaşılsın diye çok çok ayrıntılı yazdım. Yapım öncesi araştırma esnasında toparladığım tüm bilgileri kendi tecrübemle birleştirdim ve aktarmaya çalıştım, umarım işe yarar.
Kolay gelsin… 🙂
Malzemeler:
Alt Kat (28 cm.) Pandispanya İçin:
12 yumurta
370 gr.şeker
60 ml.su
1 tatlı kaşığı vanilya özütü (bulmak sıkıntılı, yapımı da zahmetli derseniz, aynı tadı vermese de paket vanilin kullanabilirsiniz)
280 gr.un
100 gr.mısır nişastası
Üst Kat (22 cm.) Pandispanya İçin:
7 yumurta
210 gr.şeker
35 ml.su
1,5 çay kaşığı vanilya özütü
170 gr.un
55 gr.mısır nişastası
* Pandispanyaları ıslatmak için 1 çay bardağı süt
Kreması İçin:
600 ml.süt
100 gr.şeker
6 yumurta sarısı
70 gr.mısır nişastası
3 yemek kaşığı tereyağ (isteğe bağlı)
1 yemek kaşığı vanilya özütü
200 ml.sıvı krema
İç Malzemesi İçin:
çilek, muz, kivi
Şeker Hamuru:
1 kg.beyaz şeker hamuru
1 kg.pembe şeker hamuru
250 gr.siyah şeker hamuru
sarı gıda boyası (jel)
Hazırlanışı:
Pandispanyanın Hazırlanışı:
Pandispanyayı, kesiminde ve yapım esnasında daha rahat kullanabilmek adına, mümkünse bir gece önceden yapmak gerekiyor, değilse de en azından 3-4 saat dinlendirebilmek.
Pandispanya nam-ı diğer sünger kekin en önemli özelliği, kabartmaya yardımcı herhangi bir madde kullanmadan, yalnızca yumurtaların sihrinden yararlanmak. Bunun için öncelikle yumurtaların sarılarıyla beyazlarını ayırın. Beyazların içine minicik bir damla bile olsa sarı kaçırmamaya dikkat edin.
Yumurtanın beyazlarına şekerin yarısını ekleyin ve mikser yardımıyla çırpmaya başlayın. Yumurta akları en yakın tabirle traş köpüğü kıvamına gelene dek, (kabı ters döndürdüğünüzde kaptan dökülmeyecek) uzunca bir süre çırpın.
Ayrı bir kapta, kalan şekerle yumurta sarılarını, şeker iyice eriyene kadar çırpın. İçine vanilyayı ve suyu ekleyin, çok kısa (1-2 tur) daha çırpın.
Nişastayı unla birlikte 2 kez eleyin ve yumurta sarılarına ekleyin, iyice birbirine geçene dek çırpın. Bu aşamadan sonra mikseri kaldırın, sonraki bölümlerde bir karıştırıcı olarak sadece spatulaya ihtiyacımız var.
Yumurta aklarını, hazırladığınız unlu karışımla birlikte geniş bir kaba alın. Pandispanyanızın ne kadar kabarık olacağı, burada yaptığınız karıştırma işlemiyle alakalı olduğundan, kabarmış yumurta aklarını söndürmemek için, son derece nazik bir şekilde alttan üste katlar gibi karıştırarak tamamen homojen bir karışım elde edin.
Kalıbınızı tepsiye yerleştirin. Hazırladığınız karışımı kalıbın içine dökün. Tepsiyi sert hareketlerle bir kaç kez tezgaha vurun ki, aralarda kalan hava boşlukları çıkabilsin.
Önceden ısıtılmış 175 derece fırında, ilk 15-20 dakika hiçbir şekilde kapağı açmamak şartıyla, 50-55 dakika pişirin. Her fırının pişirme süresi farklı olduğundan, klasik kürdan testiyle pişip pişmediğini kontrol edin.
Fırından aldığınız pandispanyayı tel ızgara üzerine ters koyun, tabandaki yağlı kağıdı çıkarın ve oda sıcaklığına dek soğutun. Kurumaması için streçleyin, (mümkünse bir gece) dinlenmeye alın.
Pasta Kremasının Hazırlanışı:
Sütü çok az kaynayacak şekilde ısıtın. Başka bir tencerede yumurta sarılarını, şeker ve nişastayı çırpın. Çırpmaya devam ederken azar azar sıcak sütü ekleyin. Tencereyi ocağa alın ve sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına ulaşana dek pişirin. Ocaktan aldıktan sonra, vanilyayı ve kullanmak isterseniz (ben hafif olsun istediğimden kullanmadım) küçük küçük kesilmiş tereyağı parçalarını ekleyin, yağ tamamen eriyene dek karıştırın.
Karışımı bir kaba alın, kabuk bağlamaması için üzerini hemen streçle kapatın, buzdolabına kaldırın.
Bu sırada sıvı kremayı koyu kıvama gelene dek uzunca süre çırpın. Buzdolabında ılıyan kremayı, çırptığınız kremayla buluşturun, spatula yardımıyla iyice karıştırın. Yine streç filmle kapatıp, iyice soğuyana dek buzdolabına kaldırın.
Pastanın Birleştirilmesi:
Pandispanyayı 3 eşit kata ayırın. İlk katı süt yardımıyla ıslatın ve kremanın bir kısmını yayın. Dilimlediğiniz meyveleri yerleştirin ve üzerine 2.katı yerleştirin. Yine ıslatma, krema ve meyve dizme işlemlerini sırasıyla yapıp son katı üstüne kapatın. Kalan kremayı çok yoğun olmayacak, şeker hamurunun tutunmasını sağlayacak kadar pastanın üstüne ve yanlarına sürün. Bu şekilde en az 3-4 saat bekletin.
Şeker Hamuruyla Kaplama:
Şeker hamurundan ihtiyacınız kadarını elinize alın, katlar gibi hareketlerle ısıtıp, esneklik kazandırın, top haline getirin, düzgün tarafı üste bakacak şekilde tezgaha koyun. Açma işlemini yapacağınız alana nişasta serpin. Pastanızın boyutundan biraz daha büyük açın, üst tarafın hep üstte kalmasına dikkat edin, ters yüz etmeyin. Kalınlığı tercihinize bağlı ama çok kalın bırakmamaya çalışın.
Yeterli büyüklüğe ulaştığınızda, merdane yardımıyla pastanın üzerine taşıyın. Pastayı örttükten sonra, etrafında 2-3 parmak fazlalık kalmasına dikkat edin. Elinizin içiyle hafif ovalayarak üstünü ve yanlarını pot bırakmamaya çalışarak yapıştırın. Bir pasta ütüsü (malası) yardımıyla tüm yüzeyi ve yanları ütüler gibi hareketlerle tamamen pürüzsüzleştirin.
Son adım olarak, bir bıçak yardımıyla olabildiğince pastaya yakın şekilde kenardaki fazlalıkları kesin. Kesim yerini benim yaptığım gibi fiyonkla veya el becerinize, göz zevkinize göre dilediğiniz gibi kapatın.
Bundan sonrası, süsleme kısmı; sınır her zaman olduğu gibi, yalnızca hayal gücünüzle orantılı. 😉
* Ben buradaki gibi bir pasta çemberi kullandım. Tabanına yağlı kağıt serip, tepsiye akmasını engellemek için kenarlarını kıvırdım. Kelepçeli kalıp da kullanabilirsiniz. (Malzemelerimin neredeyse tümünü Barmar‘dan aldım.)
** Pandispanya kesiminde böyle bir dilimleyici kullandım. Tırtıklı ve keskin bir bıçak ya da ip yardımıyla da kesebilirsiniz.
*** Tarifte yazdığım hemen hemen tüm işlemleri, pastam 2 katlı olduğundan, 2 kez uyguladım, tek kat uygularsanız daha kısa sürede, yine son derece şık pastalar üretebilirsiniz.
**** Bol kremalı seviyorsanız, krema malzemelerini arttırarak daha fazla kullanabilirsiniz.
***** Şeker hamurunu evde kendiniz hazırlayabilirsiniz. Bunun için orjinal tarifler olduğu gibi, hazır paket marshmallowları eritip kullanmak da mümkün.
****** Ayrı ayrı şeker hamuru kullanmak istemezseniz, sadece beyaz rengi hazır edip, diğer renkleri gıda boyası (mutlaka jel olsun) yardımıyla elde edebilirsiniz.
******* Ve son olarak; artan pandispanya parçalarını atmayın, topkek yapımında çok işe yarıyor. 😉 Hemen kullanmak istemezseniz daha sonrası için streç filmle sarıp buzluğa kaldırabilirsiniz.
Mis kokulu kurabiyem artık 3 yaşında 😀 Bu yıl doğum günü konseptimiz, küçük hanımın isteği üzerine; Hello Kitty oldu. Temaya son anda karar verdiği için bu doğum günü bir çok ilki de beraberinde getirdi tabii.
Bunların en başında kostüm olayımız var. 15-20 gün önce doğum günü için bayıla bayıla aldığı Tinkerbell kostümü Hello Kitty partisine uymazmış efendim, illa ki Hello Kitty olmalıymış. Hem de öyle böyle değil, etekleri kabarık olacakmış, “müceeherli” olacakmış, daha neler neler 😀 İstekleri kafamda canlandırmam, kendimi hayatımın ilk kostümünü tasarlayıp yapmama sebep oldu. 😀 Tütü için kumaş, kurdele ve renkli taşlar kullandım. Üst kısmı evdeki giysilerimizden birine, yine evdeki çantalardan birinden söktüğüm kurdeleyi dikerek tamamladım.
Hazır satılan temalarda çok fazla seçeneği olmayan bir tercih yapmış olduğumuzu araştırmalara başladığımda farkedince, genelde iş başa düştü. İnternette bulabildiğim dökümanlardan A4 boyutunda renkli çıktılar aldım işyerinde. Çilekli süt servisi için, evdeki yoğurt makinesinin küçük kavanozlarını ve pipetleri, hazırladığım çıktılarla süsledim.
Konsepte uygun olsun diye pembe kapaklı küçük su şişeleri aldım, üzerindeki etiketlerini söktüm, hazır aldığım kurdeleleri etrafına sardım.
İlk şeker hamurlu kurabiye denemem, doğum gününe kısmet oldu. Uzun çubuklarla pişirdiğim kurabiyeleri tek tek poşetledim, kurdelelerle bağladım, evdeki minik bir saksının içine uyacak şekilde kestiğim straforlara sapladım.
Yine ilk pasta denemesini de -biraz deli cesaretiyle- şeker hamurlu yaptım, sonucun gayet başarılı olduğunu, bolca aldığım övgülerden anladım. 😀
Pastayı şekillendirirken pandispanyanın kenarlarından çıkan fazla parçaları, truff yaparak değerlendirdim.
Tuzlular kısmını; kıyma, ıspanak ve patatesten oluşan üç renkli börek,
yine çıktıları kullanarak kürdanlarla süslediğim krep kanepeler,
yakın plan fotoğraflarını çekmeyi atladığımız garnitürlü patates salatası ve Nisa’nın yapıp getirdiği minik poğaçalarla tamamladım.
Hazır satılan Hello Kitty şekilli jelibonlardan ortaya karışık keyif tabağı hazırladım.
En güzel sürprizlerden biri de markette alışveriş yaparken, bizim için özel hazırlanmış gibi arka arkaya bulduğum aile isimlerimizin etiketli olduğu içecekler oldu 😀
Her yıl olduğu gibi yine çok keyifli, çok eğlenceli, bol lezzetli, bereketli bir doğum günü yaşadık. Emeği geçen, zaman ayırıp gelen tüm dostlara bir kez daha kocaman sevgiler…
Ve dünya güzelim, minnak kızım doğduğun gün bir kez daha kutlu olsun, iyi ki doğdun, iyi ki varsın, seni çok seviyorum… 🙂
İnsan böyle zamanlarda çok şey hisseder de, ne der bilemez ya aynen öyleyim işte. Kurabiyem kocaman kız oldu artık, 2.yılını geride bıraktı yaşamının 🙂
Kapıda birlikte karşıladık bu yıl konuklarımızı kızımla. Çocuklar çok eğlendi, anne baba olarak bizler de oyunlara katıldık, sohbet ettik, yine çok güzel, çok keyifli hediyeler geldi sevdiklerimizden. Bir de malum; yedik, içtik, beslendik, daha ne olsun 🙂
Sevgiyle, keyifle yanımızda olan herkese tekrar teşekkürler kızım adına.
Hayatımın en güzel, en anlamlı zamanlarından biriydi yaşadığım, seni ilk gördüğüm an… Bugün 2.yılı tanışmamızın; iyi ki doğdun, iyi ki varsın kurabiyem, seni çok seviyorum 🙂 🙂
Herhangi bir kutlama ya da davet zamanında minicik de olsa fikir oluşturabilecek menü şöyleydi efenim;
biscolata stix‘in sütlü ve fındıklı çeşitleri
ve kızımın şu sıralar en büyük takıntısı ahtapot sevdası nedeniyle, Pocoyo konseptli doğum günü pastamız 🙂
Çok farklı bugün, çok duygusal, keyifli, mutlu, karmakarışığım 🙂 Minik kuzumun ilk doğum günü. 15-20 gün önceden menümüzü belirledik, ilk yaş doğum günü süslerimizi aldık. Dün, anne-baba-babaanne üçlüsü olarak evi süslerken kuzu uyuyordu, uyandığında suratındaki şaşkınlıkla karışık mutluluksa tüm emeklere değdi doğrusu 🙂
Kutlamayı, kendimiz ve bebekli arkadaşlarımızın rahatlığını düşünerek evde yaptık. Menüyü, herkesin “çalışıyorsun, işten gelip nasıl yetiştireceksin, çok yorulacaksın, börek/pasta ikilisi yeter” cümlelerine rağmen, her zamanki gibi inat edip, istediğim gibi hazırladım, yoruldum ama büyük kuzunun keyifli yardımları sayesinde yetiştirdim.
18 yetişkin, 3 çocuk (2-5 ve 6yaşlarında) ve 4 bebek olmak üzere 25 kişilik çoook keyifli bir parti oldu. Yanımızda olan ve emeği geçen herkese tekrar teşekkürler, daha nice uzun yılları olsun kızımın dolu dolu yaşayabileceği. İyi ki doğdun kızım, iyi ki girdin yaşamımıza, seni seviyorum 🙂
Peynirli börek
Patates püresinden civcivler
Bardakta renkli puding
Tatlı, tuzlu kurabikler
1 yaş pastane pastası
Doğduğu günden çok daha özel sanırım insanın doğurduğu gün. İşte bugün, o gün, ilk gözağrımın, hayatımda yapabildiğim en iyi ilk şeyin, kuzumun, senin doğum günün bugün. Her annenin çocuğu, kendine en özel, en güzel gelir ya, bende de durum farklı değil tabii. Çok anlar paylaştık seninle; çok güldük, çok ağladık, çok sevindik, çok üzüldük, yani herşeyi çok, yaşamı dolu dolu yaşadık. Senin şimdiki yaşının üç fazlasındaydım sen hayatıma girdiğinde. Çocuktum aslında yani, günahımla sevabımla büyüdüm ben de sen büyürken seninle birlikte, doğrularım, yanlışlarımla olgunlaştım. Hep yetmeye, yetişmeye çalıştım ama hep eksikti bir yanım, her anne gibi hep tamamlanmaya çalıştım.
Sana dair söyleyebileceğim öyle çok şeyim var ki; karşılığı yok hiçbir cümlede. Kelimeler de yetersizdir ya hep, anne yüreğinde. Sen zaten anlatmadan anlar, söylemeden bilir, yüreğinle okursun yüreğimdekileri. Senin, benim, bizim yaşamımızda yürek olmaktan geçmiyor mu zaten herşey? O yüzden her zaman, her koşulda hep yanında, hep arkanda, hep seninle olduğumu, nefesim yettiğince de böyle olacağını bil yeter…
Seni seviyorum canımdan kopan can, seni çok seviyorum canımmm, canımın yaprakları, iyi ki geldin cennetinden çıkıp, iyi ki varsın, hep var ol olur mu?
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Boutique Cakes 36
- Recipes 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10