"fırın" etiketiyle yazılan yazılar.

yazan Özlem Pehlivan

Patlıcanın her türünü severim. Patates gibi, bulunmaz bir velinimet bence, çok çeşitli şekillerde pişirilebilir olması, vazgeçilmezliğini sağlıyor sanki.

Kızartılarak yapılan imambayıldı, karnıyarık, oturtma gibi çeşitleri genelde ağır oluyor epey yağ çektiğinden. Ama lezzetleri de bambaşka tabii.

“Çok seviyorum ama çok ağır geliyor bu sıcaklarda” diyorsunuz ya hani canınız her çektiğinde, işte size kurtarıcı tarif; aynı dayanılmaz lezzetin hafifletilmiş hali, közlenmiş patlıcanlı imam bayıldı. 😉

Read More

13 August 2015
4,647 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

“Azıcık kıymam var, köfte yapsam kime yetecek? Şöyle şipşak dokunuşlar yapsam da en lezzetlisinden, gösterişlisinden, değişik bir şeyler koyuversem sofraya, gelse övgüler ne güzel olurdu!” diyoruz ya hepimiz hani ara ara; işte bu o tariflerden biri.

Yanına yöresine birşey yapmanıza gerek olmadan, salata, yoğurt veya cacıkla rahatlıkla servis edebileceğiniz, her evde hemen hemen her zaman bulunabilen malzemelerle yapılabilecek çok keyifli bir yemek bu.

Köftenin püreyle uyumu malum zaten, lezzet garantili dememe hiiç gerek yok. Deneyin, deneyin, teşekkürlerinizi aldım bile ben peşinen. 😉

Read More

28 May 2015
4,222 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Kış geldi, şimdilerde biraz daha sağlıklı beslenmek gerek. Mevsimine göre sebze tüketmek işin başında geliyor. ‘Kış seçenekleri pek fazla değil, olanlar da lezzetli değil’ diye düşünenlere, kandırmacalı sebze yemekleri üretmek biz kadınların en sevdiği işlerden. 😀

Gerek koku, gerek tat bakımından kıyaslandığında, bu talihsiz sebzelerin en başında karnabahar geliyor. Her damağa hitap etmediği malum ama yine de tüketmek, tükettirmek gerek.

Read More

30 October 2014
4,821 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Evde kalan tavuğu değerlendirme ya da benim gibi çok fazla sevmeyene bile yedirebilme, amacınız ne olursa olsun, sonuç şahane 😉

 

Malzemeler:

3-4 kalçalı tavuk budu

1 büyük kavanoz konserve garnitür

 

Beşamel İçin:

2 yemek kaşığı tereyağ

3 yemek kaşığı un

2,5 su bardağı süt

1 tatlı kaşığı tuz

1/2 tatlı kaşığı şeker

1,5 su bardağı rende kaşar

 

Hazırlanışı:

Tavukları haşlayın, kemiklerinden ayırın, didikleyin. Garnitürü süzün, tavuğa ekleyin, harmanlayın.

Bir tencerede erittiğiniz tereyağına unu ekleyin, sürekli karıştırarak rengi hafif dönene dek kavurun. Azar azar  eklediğiniz sütle çırparak koyulaşana dek pişirin. Rendelenmiş kaşarın yarım bardak kadarını, tuzu, şekeri ekleyin ve ocaktan alın.

Bir fırın kabına tabanını hafif kaplayacak şekilde beşamel yayın. Üzerine tavuklu karışımı yayarak koyun. En üstü beşamelin tamamıyla kaplayın.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri hafif kızarana dek pişirin. Tüm yüzeye rendelenmiş kaşar peyniri serpiştirin, bu kez tamamen kızarana dek pişirin.

* Şayet kullanıyorsanız, beşameli hazırlarken 1 tablet et ya da tavuk suyu ekleyebilirsiniz.

** Hazır garnitür kullanmak istemezseniz patates, havuç ve bezelyeyi ayrı ayrı haşlayıp, küp küp doğrayarak kendiniz hazırlayabilirsiniz.

*** İçerisine mantar, brokoli, patlıcan, kabak gibi farklı sebzeler ekleyerek, damak tadınıza en uygun lezzeti yakalayabilirsiniz.

07 December 2013
3,161 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Haaah tam da saati; yanında taze demlenmiş çay, peynir, zeytin, domates, salatalık ve biberle bu saatlerde en nefis gidendir. Evdeyseniz hemen, şu an yapıp 5 çayı faaliyetine yetiştirme şansına sahipsiniz, yok ofisteyseniz benim gibi yutkunmakla idare edeceksiniz 🙁

Hoş, saati de yoktur hani; şimdilik hayaliyle yetineni, iş çıkışı gerçeğine kavuşabilir, niyet önemli. 😉

 

Malzemeler:

Ekmek hamuru

sıvıyağ

çörekotu (isteğe bağlı)

 

Hazırlanışı:

Öncelikle en yakın fırına gidilir, evdeki kişi sayısı ve onların yeme kapasitesi hesaplanır, çıkan rakama göre ekmek hamuru alınır. Bir koşu eve gidilir, ekmek hamuru genişçe bir kaba koyulur, üzeri bez ya da kağıt havluyla kapatılır, azıcık daha mayalanmaya bırakılır.

Bu arada çay demlenir, domatesler, salatalıklar, peynirler şekil şekil kesilir, efenim zeytinler ister sade, ister soslanarak bir tabakta istiflenir. Masa kurulur, hiç eksik kalmayacak şekilde son bir kez gözden geçirilir ki; pişiler kızarır kızarmaz sofraya oturulsun, bitene dek de kalkılmasın, keyifler bozulmasın.

Geniş bir tavaya bolca sıvıyağ dökülür, ocağın altı açılır.

Hamuru elimize alacağımız her seferde elleri yağlamakta kullanmak üzere, minik bir tabağa sıvıyağ dökülür.

Hamurun şekillendirileceği alan (tezgah, tepsi, tabak v.s.) hafif yağlanır. Tüm bunları yapana kadar pofur pofur hale gelmiş olan ekmek hamurundan (küçük tabaktan eller yağlanarak) istenen büyüklükte parçalar kopartılır, yağlı zeminde parmak uçlarıyla şekillendirilir. Ucundan kaldırılır, iyice ısınmış yağa yavaşça bırakılır ve 2 çatal yardımıyla hızlı hızlı (yuvarlaklar çizecek halde) kendi etrafında 3-4 tur döndürülür. Pofidik pofidik olmasının püf noktası işte tam olarak bu kısımdır, kıyağımı unutmayın 😉

pisifoto2

 

Alt kısmı kızardığında ters çevrilir, diğer kısmı da aynı şekilde kızartılır. İlla ki sıcak servis makbuldür.

 

pisifoto3

Ve o koskocaman tepside tepeleme yığılmış pişileri ilk gördüğünde “aaa kim yiyecek bu kadar pişiyi?” göz açıp kapayana dek tüketilmesinden sonra da; “of ne yedik beee!” şeklindeki keyifli pişmanlık söylemleri adettendir 😀

* Yüksek ateş ve bol yağ, olmazsa olmazıdır.

** Kızartma işini hakkıyla yapacak birilerini bulursanız yaşadınız, kaşla göz arasında dağlar kadar hamuru bitirirsiniz, illa ki birilerini kandırmaya bakın. 😉

05 November 2013
5,361 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Kaç tane tüketirsem korur acep masumluğunu, kaç taneyle sınırlı tutar; 2-3-5? Hem, “sütlü tatlılar zararlı değil” demiyorlar mı işin uzmanları, kilo alımında çok etkisi yok, hatta hiç yok belki ve hatta hatta yararlıdır bile belki bünyeye hııı? 😀

 

Hazırlanışı:

Klasik sütlacı buradaki gibi hazırladıktan sonra yapmanız gerekenler çok basit; üstten boşluk bırakarak paylaştırdığınız ısıya dayanıklı kapları, hafif derinlikte bir fırın tepsisine dizin. Kapların yarısına gelecek şekilde tepsiye su ekleyin ve 200 derece önceden ısıtılmış fırında üstleri kızarana, hatta yanana dek pişirin.

Hepsi bu kadar 😉

* Fırın sütlaç yaparken, içine çırpılmış yumurta sarısı karıştırıp sonra fırına sürme gibi bir teknik daha mevcut biliyorum ama gerekli görmediğim gibi tercih de etmiyorum, istenirse denenebilir.

22 June 2013
2,694 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Son derece basit ve malzemeleri hemen her evde mevcut kumpir, neden ısrarla sadece ev dışında tüketilir bilmiyorum. Haa dışarıda yemek yiyorsanız en sağlıklı seçeneklerden biridir, kesinlikle tercih edilebilir, edilmelidir orası ayrı. Demem o ki; dışarıda yediklerimizin evde de yapılabilenleri, hiç değilse bir kez olsun denenmeli 😉

 

Malzemeler:

Patates

Tereyağ

Kaşar Peynir

Tuz

 

Hazırlanışı:

En irilerinden seçtiğiniz patatesleri (kişi başı birer tane yetiyor) bir fırça yardımıyla iyice yıkayıp kurulayın. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında yaklaşık 1-1,5 saat kontrollü olarak pişirin.

Fırından alır almaz soğumasına izin vermeden, tabana fazla inmeden ve yanlardan kopup tamamen açılmamasına dikkat ederek orta kısmını kesik atarak açın.

Oda sıcaklığındaki tereyağı, rendelenmiş kaşar peyniri ve tuzu (ölçüler, tercihinizle orantılı) açtığınız kısıma koyun, çatal yardımıyla iyice karıştırın.

kumpir01

Bundan sonrası;  sosis, salam, garnitürle hazırlanmış salatalar, mayonez, ketçap, turşu, ton balığı, zeytin, mısır gibi onlarca seçenekle tamamen damak tadı, göz zevki, iştah kapasitesi gibi unsurlara bağlı 😉

14 June 2013
5,143 görüntüleme
Sarı Çerçeve - Hediyelik Çerçeveli Posterler

Arama

Özlem Pehlivan

12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...

Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...

Facebook Sayfası

Arşiv

en_USEnglish