İlk köstebek pastamı Dr. Oetker in basitleştirilmiş hazır formatıyla denemiştim, bayılmıştık. Uzun süre sonra “tamamını neden kendim yapmayayım ki?” den yola çıktığımda ortaya çoook nefis bir şey çıktı.
İçini, dışını, yanını, yöresini değiştireceğim eylemlerim devam edecek 😉
Malzemeler:
Kek İçin:
2 yumurta
2 kahve fincanı şeker
1 kahve fincanı süt
1 kahve fincanı sıvıyağ
3 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
3,5 kahve fincanı un
Krema İçin:
3 su bardağı süt
1 çay bardağı şeker
3 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
1 paket vanilya
İç dolgusu için muz
Hazırlanışı:
Yumurta, şeker ve vanilyayı köpük köpük olana dek çırpın. Sıvıyağ ve sütü de ekleyerek çırpmaya devam edin. Un, kabartma tozu ve kakaoyu başka bir yerde karıştırın ve azar azar diğer sulu karışıma ilave edin, karıştırın.
Yağlı kağıt serilmiş yuvarlak kelepçeli bir kalıba aktarın. (Benim kullandığım kalıp 26 cm di ama sanki biraz yayvan oldu. 24 ya da 20 cm lik bir kalıbınız varsa onlarda denemenizi öneririm.) Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirin.
Keki fırına gönderdikten sonra krema hazırlığına başlamak gerek. Şeker, un ve nişastayı karıştırıp, azar azar süt ilave edin, kısık ateşte koyulaşana dek pişirin. Muhallebi kıvamına geldiğinde ocaktan alın, vanilya ekleyin, karıştırıp soğuması için bir kenara alın. Kabuk tutmasını engellemek için, ara ara karıştırın.
Fırından çıkan kek tamamen soğuduğunda, yanlarında yaklaşık 1 cm kadar pay bırakarak dikkatlice orta kısmını çıkartın. Bu aşamada uygun bir tabaktan yardım almak işinizi kolaylaştırır. Şöyle ki; yanlarda boşluk bırakacak büyüklükte bir tabağı kekin üzerine kapatıp, tabağın sınırından tam tabana inmeden yuvarlak kesik atarsanız, orta kısmı yine tabana zarar vermeden, rahatlıkla boşaltabilirsiniz.
Oyarak oluşturduğunuz boşluğa, tabanı kaplayacak kadar (3-4 kaşık yeterli) krema koyun. Büyüklüğüne göre 2 ya da 3 e böldüğünüz muzları, orta kısımda boşluk kalmayacak şekilde yerleştirin. Kalan kremayı muzların üzerine dökün.
Ortadan çıkardığınız kek parçalarını rondodan geçirerek un haline getirin. Pastanın tüm yüzeyini kaplayın. Servisten önce 2-3 saat dolapta soğumasını sağlayın.
Sıkça yaptığım, keyifli bir tarif bu. Üzerine çikolata sosu dökülmüş ve hafif ısıtılmışı, kahve eşliğinde en iyi gidenlerden. Dokusunu, tadını günlerce koruyabilmesi, hatta bekledikçe lezzetinin katmerlenmesi de cezbediciliğinde fazladan bir artı benim için.
Çoğunlukla süslemiyorum ama istenirse ganaj, çikolata, dondurma, krema gibi seçeneklerle farklı sunumlar yaratmak tabii ki mümkün 😉
Malzemeler:
1,5 su bardağı şeker
4 yumurta
150 gr.tereyağ
150 gr.bitter çikolata
2 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un
1 su bardağı iri kırılmış ceviz
Hazırlanışı:
Oda sıcaklığında ve iri parçalara bölünmüş tereyağını, yine iri parçalar haline getirdiğiniz çikolatayla birlikte kısık ateşte eritin.
Bu arada karıştırma kabınızda yumurtaları şekerle birlikte kıvama gelene dek iyice çırpın.
Başka bir kapta, vanilya, kakao, un ve kabartma tozunu karıştırarak, kuru karışımı oluşturun.
Çikolatalı karışımı yumurtaya ekleyip çırpın. Kuru karışımınızı da ilave edin, karıştırın.
Son olarak cevizi ekleyerek karıştırın ve muffin kalıplarına 1-2 parmak boşluk kalacak şekilde paylaştırın.
Önceden ısıtılmış 180 derecede fırında, kabarıp çatlayana, kürdan testinden oluru alana dek pişirin.
* Üzerini süslemeyi düşlerseniz her zaman olduğu gibi; iyice soğuduklarından emin olduktan sonra yapmak gerektiği aklınızda bulunsun.
O meşhuuur filmden sonra ıssız adamla özdeşleştirip, hep onunla anar olduk adını. Filmi izleyen herkeste istisnasız; film çıkışı bir an önce eve gidip yapma ve yeme isteği uyandırdığı kesin kek sahnelerinin. Filme, aşka, hayata her zamankinden daha çok anlam kattı, daha bir yakıştı sanki.
Havuçla tarçının muhteşem buluşması, aşka davet eder oldu artık cümlemizi ve o gün bugündür, mis gibi buram buram aşk kokar tüm havuçlu kekler. 😉
Malzemeler:
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
2 orta boy havuç
1,5 tatlı kaşığı tarçın
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2,5 su bardağı un
Hazırlanışı:
Her kekin olmazsa olmazı olarak; yumurtaları şekerle iyice çırpın. Sırasıyla süt, sıvıyağ, ince rendelenmiş havuç, tarçın ve vanilyayı ekleyerek çırpmaya devam edin.
Kabartma tozu-un karışımını da ilave edip, kek kıvamına ulaşana dek karıştırın. Bu aşamada un yeterli gelmezse yarım bardağa kadar azar azar ilave yapabilirsiniz.
180 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 30-35 dakika pişirin. Kürdan testini uyguladığınızda sonuç başarılıysa fırından alın, soğumaya bırakın.
* 1 su bardağı iri kırılmış ceviz eklenebilir.
Pelte olayını çok seviyorum ben, dolayısıyla içine girdiği şey her neyse onu da. Dolapta soğutup öylece bir başına bile yenebilir, çok çeşit üretilebilir, kek ve türevlerini güzelleştirir. Görüntüsü her zaman iştah kabartıcıdır, güzeldir yani güzel, lezzetli, yenilesi 🙂
Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2,5 su bardağı un
1 kase taze mevsim meyvesi
Pelte için:
1 su bardağı süt veya su
1 tatlı kaşığı nişasta
2 yemek kaşığı dondurulmuş meyve
Hazırlanışı:
Yumurtaları şeker eşliğinde köpük köpük olana dek çırpın. Krema kıvamına gelen yumurtalara sırasıyla süt, yağ, vanilya ekleyerek çırpmaya devam edin. Son olarak kabartma tozu-un karışımını da ilave edip, iyice karıştırın.
Ortası delik kek kalıbında, 170 derece önceden ısıtılmış fırında pişmeye bırakın.
Bu arada pelteyi hazırlamak için gerekli malzemelerin tamamını tencerenize alın. Kaynayana dek çırpma teliyle karıştırın. Kaynadıktan sonra 2 dakika daha ateşte tutup, ocaktan alın.
Pişme kısmını tamamlayan peltenizi, kek pişene kadar soğuması için beklemeye alın.
Pişen keki fırından çıkardıktan sonra 10-15 dakika kadar dinlendirip, servis tabağınıza ters çevirerek çıkarın ve soğumaya bırakın.
Dilediğiniz taze mevsim meyvesini (ben çilek kullandım) dilediğiniz gibi doğrayın. İyice soğumuş kekinizin ortasındaki boşluğu meyvelerle doldurun.
Son dokunuş; soğumuş pelteyi üzerinde gezdirin.
* Bir kase yazdığım meyve ölçüsünü yaklaşık verdim, artabilir ya da yetmeyebilir. Kekin ortasını dolduracak şekilde kendi ölçünüzü ayarlayabilirsiniz.
** Pelte yapımında dondurulmuş yerine taze meyve kullanabilir, meyveleri bütün bırakabileceğiniz gibi püre halinde ezip, süzgeçten geçirerek de kullanabilirsiniz. “Yok, hiçbiriyle uğraşamam” derseniz; Dr.Oetker pelteler seçeneğini de mevcut, dilediğinizi kullanabilirsiniz.
** Süsleme kısmında pudra şekeri de kullandım ama bu kekte görüntüsünü sevmedim.
Pişerken evin her yerine yayılan mis portakal kokusu bile yeterken, lezzetinin bahsini geçirmeye dermanım kalmadı desem yeridir.
Taze demlenmiş çay, koyu bir kahve ya da soğuk süt, tercihiniz ne olur bilemem yanında tüketmek için ama kesinlikle balkonda olmalısınız.
Pişer pişmez, dumanı üstündeyken masanıza koymalı; o mis kokusunu nazlı nazlı salgılarken, uzanmış ayaklarınız ve kapalı gözlerinizle portakal kokulu havayı içinize çekmeli, birlikte dinlenmelisiniz.
Malzemeler:
2 yumurta
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un
1 portakal
Hazırlanışı:
Portakalı sıkın, kabuklarını minik küpler halinde doğrayın.
Yumurtaları şekerle çırpın. Çırpmaya devam ederken sırasıyla süt, yağ, portakal suyu, vanilya ve son olarak da kabartma tozu-un karışımını ekleyin.
Hazırladığınız kek karışımını her bir kalıba, yarısını biraz geçecek şekilde paylaştırın.
Kesilmiş portakal kabuklarını üzerlerine serpiştirin.
Öncede ısıtılmış 170 derece fırında, yaklaşık 20-25 dakika pişirin.
Klasiklere yapılan minik dokunuşların, bilinen tatları nasıl da muhteşem lezzetlere dönüştürdüğünün en güzel örneklerinden biri lokum kek; adı üstünde lokum gibi, kek gibi ama ikisi de değil sanki.
“Kesinlikle denenecekler” listenize ekleyin, hatta hemen deneyin, çok seveceksiniz 😉
Malzemeler:
Kek için:
1,5 su bardağı şeker
4 yumurta
1/2 su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2,5 su bardağı un
limon kabuğu rendesi
hindistan cevizi
Sos için:
1/2 su bardağı tereyağ
1/2 su bardağı pudra şekeri
2,5 su bardağı süt
4 yemek kaşığı kakao
Hazırlanışı:
Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Sırasıyla süt, yağ, vanilya, limon kabuğu rendesi, kabartma tozu-un karışımını da ekleyerek klasik kek hamurunu hazırlayın. 170 derece önceden ısıtılmış fırında pişirin.
Kekin pişmesini beklerken sosu hazırlamak gerekiyor çünkü; her ikisinin de soğuk olması şart birleşim anında. Bunun için, sos malzemelerini kısık ateşte karıştırarak 1-2 taşım kaynatıp ocaktan alın, kenarda soğumaya bırakın.
Pişirdikten sonra iyice soğuttuğunuz keki, dilediğiniz büyüklükte ve şekilde dilimleyin. Ve yine iyice soğumuş olan sosa batırıp, hindistan cevizine bulayın.
Mükemmel lezzet için; servis yapmadan önce, 15-20 dakika kadar minicik bir süre dolapta bekletin.
Birazdan zor gibi gelecek olan o kısımlar var ya hani; “nasıl yani yaa?” diyeceğiniz, yaparken o kadar kolay ve eğlenceli gelecek ve en son ortaya çıkan ebruli görüntü kendini öyle sevdirecek ki; işte sırf o görüntü için bile olsa, bir daha bir daha yapmak isteyeceksiniz. Hatta istemekle yetinmeyip yapacaksınız, eminim 🙂
Malzemeler:
1 su bardağı şeker
4 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
2 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı kakao
Hazırlanışı:
Kek yapım klasiği olarak; yumurta ve şekeri bembeyaz, köpük köpük olana dek çırpın. Tüm sıvıları sırayla ekleyerek çırpmaya devam edin. Un, vanilya ve kabartma tozunu da karışıma ilave edip, iyice karıştırdıktan sonra çırpma işlemini sonlandırın.
İkiye böldüğünüz hamurlardan birine kakaoyu ekleyip karıştırın. “Eklenen kakaonun karışımı arttıracağını hesap ederek, sade tarafı 1-2 kaşık fazla bırakmak, işlemin sonunda elimizde tek renkle kalakalmamıza engel olacaktır” şeklinde minicik bir hatırlatma yapmam gerek bu bölümde.
Herkesin evinde bulunan, en yaygın ölçülü tepsi olarak, büyük boy yuvarlak Borcam veya 24 cm’lik yuvarlak bir tepsiyi yağlayın. Tam ortasına gelecek şekilde üç yemek kaşığı kakaolu hamur, onun tam ortasına 3 yemek kaşığı sade hamur sıralamasıyla, seri bir şekilde tüm malzemeyi tepsiye yerleştirin.
Kürdanla (çok fazla derine inmeden) dıştan içe doğru önce dörde, sonra sekize bölün. Her parçanın arasında birer geçiş daha yapın ama bu kez içten dışa doğru.
160-170 derece, önceden ısıtılmış fırında pişmesini beklerken, hayali kurulan ilk ısırığın hazzı arttırması için, taze çay demlemek şart 😉
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Boutique Cakes 36
- Recipes 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10