Canım kızım, minik yol arkadaşım, bugün 5.yaşında, uzun yolculuğunun çok başındasın. Yol aldıkça hayatı tanıyacaksın ve insanları. Gün gelecek kırılacak, an gelecek kıracaksın birilerini. İyi bir tamirci ol kızım, çabuk onar kırdığın kalpleri ve hiç çaresiz kalma kendi kırık kalbinde.
Sen şimdi, kendi öykünü yazıyorsun. Hayat 2 seçenek sunuyor her zaman; ya payına düşen kederi parlatacaksın ya da kendinle iyi geçinmeye bakacaksın. İkincisini tercih edersin umarım.
Öğrendiğin çiçek adlarını unutma, kelebekleri kitap arasında kurutma, kin büyütme kalbinde ve incitme kimseyi. Dilerim sen, dünyaya geliş nedenini çabuk bulursun.
İyi ki doğdun mis kokulu kurabiyem, seni çok seviyorum. Yolun hep açık olsun…:)
Sevgili Özgül ve Tunç’un yakışıklı oğulları Mert, bugün 2.yaşını kutluyor. Doğum günü konsepti Mickey Mouse olsun istemiş, tüm hazırlıklarını ona göre yapmış Özgül, pastası da öyle olsun istedi, bir de illa ki puantiyeli 🙂
Biraz önce yapımını bitirdim ve yola çıktı pastası Mert’in, umarım istediğin gibi olmuştur Özgül’cüm ve umarım upuzuuun yılları olur kuzucuğun sevgiyle, sağlıkla, huzurla… Nice yıllara yakışıklı delikanlı 🙂
Mis kokulu kurabiyem artık 3 yaşında 😀 Bu yıl doğum günü konseptimiz, küçük hanımın isteği üzerine; Hello Kitty oldu. Temaya son anda karar verdiği için bu doğum günü bir çok ilki de beraberinde getirdi tabii.
Bunların en başında kostüm olayımız var. 15-20 gün önce doğum günü için bayıla bayıla aldığı Tinkerbell kostümü Hello Kitty partisine uymazmış efendim, illa ki Hello Kitty olmalıymış. Hem de öyle böyle değil, etekleri kabarık olacakmış, “müceeherli” olacakmış, daha neler neler 😀 İstekleri kafamda canlandırmam, kendimi hayatımın ilk kostümünü tasarlayıp yapmama sebep oldu. 😀 Tütü için kumaş, kurdele ve renkli taşlar kullandım. Üst kısmı evdeki giysilerimizden birine, yine evdeki çantalardan birinden söktüğüm kurdeleyi dikerek tamamladım.
Hazır satılan temalarda çok fazla seçeneği olmayan bir tercih yapmış olduğumuzu araştırmalara başladığımda farkedince, genelde iş başa düştü. İnternette bulabildiğim dökümanlardan A4 boyutunda renkli çıktılar aldım işyerinde. Çilekli süt servisi için, evdeki yoğurt makinesinin küçük kavanozlarını ve pipetleri, hazırladığım çıktılarla süsledim.
Konsepte uygun olsun diye pembe kapaklı küçük su şişeleri aldım, üzerindeki etiketlerini söktüm, hazır aldığım kurdeleleri etrafına sardım.
İlk şeker hamurlu kurabiye denemem, doğum gününe kısmet oldu. Uzun çubuklarla pişirdiğim kurabiyeleri tek tek poşetledim, kurdelelerle bağladım, evdeki minik bir saksının içine uyacak şekilde kestiğim straforlara sapladım.
Yine ilk pasta denemesini de -biraz deli cesaretiyle- şeker hamurlu yaptım, sonucun gayet başarılı olduğunu, bolca aldığım övgülerden anladım. 😀
Pastayı şekillendirirken pandispanyanın kenarlarından çıkan fazla parçaları, truff yaparak değerlendirdim.
Tuzlular kısmını; kıyma, ıspanak ve patatesten oluşan üç renkli börek,
yine çıktıları kullanarak kürdanlarla süslediğim krep kanepeler,
yakın plan fotoğraflarını çekmeyi atladığımız garnitürlü patates salatası ve Nisa’nın yapıp getirdiği minik poğaçalarla tamamladım.
Hazır satılan Hello Kitty şekilli jelibonlardan ortaya karışık keyif tabağı hazırladım.
En güzel sürprizlerden biri de markette alışveriş yaparken, bizim için özel hazırlanmış gibi arka arkaya bulduğum aile isimlerimizin etiketli olduğu içecekler oldu 😀
Her yıl olduğu gibi yine çok keyifli, çok eğlenceli, bol lezzetli, bereketli bir doğum günü yaşadık. Emeği geçen, zaman ayırıp gelen tüm dostlara bir kez daha kocaman sevgiler…
Ve dünya güzelim, minnak kızım doğduğun gün bir kez daha kutlu olsun, iyi ki doğdun, iyi ki varsın, seni çok seviyorum… 🙂
Zamanın yaşam hızına yetemediği, bir koltukta bilmem kaç karpuz, marifet sayısına parmak yetişmez tariflerine uyan adam tam da bu işte. Kimin aklına gelir; kuafördeki kadını gözetleyip, gözlemleyip ondan hikayeler türetip sergi konusu yapmak allahaşkına?
Koskocaman kadınım, kendimi bildim bileli gittiğim o salonlardan bir sergi malzemesi çıkabilme ihtimali, ömrü hayatımda beynimin köşesinden geçmedi. Ki; akıllı kadınımdır, gözlemlerim iyidir, o salonlardaki hemcinslerimi izlemeyi, kuaförümden hiç tanımadığım bilmem kim hanımın “aaaaa” hikayesini dinlerken aldığım hazzı da inkar etmem hani. Ama sen gel erkek halinle, bugüne dek yeryüzünde yaşayan binler, ne bini milyon milyar kadının aklına bile gelmeyeni düşün, hayal et, bununla da yetinme gerçekleştir, hayata dök. Pes, cidden pes!
Fena mı, hiç de değil, şimdi o şehirde olsam “niye benim aklıma gelmez ki böyle şeyler?” kıskançlığımı üzerimden çıkarır, illa ki gider, yakından tek tek incelerdim ortaya çıkanları.
Geçenlerde, radyoda kitap okuma projesini okumuştum da bayılmıştım o fikrine de yine, bir taşla çok kuş misali; hem radyo dinlenebilirliğini arttırmak, hem kitap okuma alışkanlığında kıpırdanmalar yaratmak, hem de İstanbul’a arşivlik anı yatırımı yapmak, “babaaa büyüksün!”ü sonuna kadar hakeden nefis bir düşünce.
“Bugün de evde herkesin uyuduğu saatlerde,
birkaç kitap seslendirebilirim,
gecenin karanlığından çalarak.
O zaman “İstanbul dinler beni gözleri kapalı”,
siz de belki “İstanbul”u dinlersiniz büyüyünce o,
gözlerinizi kapatarak!
Kim bilir?”
şeklinde okurken kendinizden geçeceğiniz cümlelerin devamına, minicik kitap dinletileri eşliğinde http://makinakafa.com adresinden ulaşabilirsiniz.
“Sadede gel, kim, ne, ne fotoğrafı, ne sergisi diyosun allahaşkına!” şeklinde bıt bıt yapıyorsun ya şu an, işte onu yapma, İstanbulda’ysan eğer azıcık hareket et, kalk yerinden ve bu acayip adamın, “Okan Bayülgen – Kadınlar ve Kuaförler” fotoğraf sergisine uğra bence, Kanyon AVM’de sergi, bu ay sonuna kadar da açık. Bu arada belki bana da bir iyilik yapar, keyifli olduğundan emin olduğum fotoğrafları da fotoğraflarsın ha?
“Bir kadının gözleri ile “Tamam oldu bu iş!” diye onayı verdiği an. Aynaya kaşla göz arasında fırlattığı “İyisin kızım!” mesajı. Aynadan seken, başka bir kadına ait mesajı yakalayan bir başka kadın. Sırasını bekleyenin diğer kadını süzen gözleri…”
Yazmayan kalemleri,
Sayfası bitmiş defterleri,
Kulpu kırık fincanları,
‘Zayıflayınca giyerim’ kotunu,
Son 1 yıldır giymediğiniz kıyafetleri,
Arka balkona tıkıştırdığınız, “bir gün yüzünü yenilerim, pırıl pırıl olur” dediğiniz o sandalyeyi,
Dibi kararmış tencereyi,
Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları,
Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı,
Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini (kaset mi kaldı allah aşkına!)
ATIN!
Ohh bir ferahlayın bakalım. Tamam mı?
Şimdi ihtimalleri atın.
‘Olacaktı, son anda olmadı’ları atın, olmamış işte!
Takılıp kaldığınız o günü,
Düşünüp durduğunuz o lafı,
ATIN!
Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü,
Alındıklarınızın, gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’
ATIN!
O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini,
Kestiğiniz eski gazete küpürünü,
İçinizi kemiren o ukteyi
ATIN!
Zamanı gelince yiyeceğiniz soğuk intikam yemeğini,
Buzdolabının üzerindeki diyet listesini (faturaların altında duruyor)
Depodaki koşu bandını
ATIN!
Cevabı olmayan soruları,
Kaçırdığınız fırsatları,
Atıldığınız işleri,
Beceremediğiniz ilişkileri,
Kişisel gelişim kitaplarını
ATIN!
Arkanızdan konuşanları,
Önünüzü kapayanları,
Alamadığınız terfiyi,
Oturamadığınız evi,
‘Şimdiki aklım olsa’ları,
Aldığınız en kötü karneyi,
Hatta en iyi karneyi,
Çalışmayan saatleri,
İşe yaramayan fikirleri,
Kaçan trenleri,
Zamansız yaşlandıran dertleri,
‘O gün’ olanları,
Halının altına süpürdüklerinizi,
Dolabın dibine iteklediklerinizi
ATIN!
Atın artık, atın ki yenilere yer açılsın!
Şimdi hemen, yeniden, temiz, hafif ve sakin başlayın!
Bakın, daha şimdiden ne de güzel güneş çıktı 😉
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Boutique Cakes 36
- Recipes 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10