Malzeme hazırlama bölümündeki ayrı ayrı uğraşma kısmını saymazsak, son derece pratik, şık ve sonuç garantili bir börek bu. Ki; ilk dilimi yediğiniz zaman o zahmeti kesinlikle unutacaksınız, garanti veriyorum. 😉
Malzemeler:
4 yufka
1/2 kg.ıspanak
1/2 kg.kıyma
5-6 orta boy patates
2 orta boy soğan
tuz, karabiber
1 yumurta sarısı
1 su bardağı yoğurt
1/2 su bardağı sıvıyağ
1/2 su bardağı su
Hazırlanışı:
İlk iş olarak patatesleri soyun, haşlayın, tuz ve karabiber ekleyerek iyice ezin.
Soğanları ince doğrayın, sıvıyağda pembeleşene dek kavurun. Yarısını bir başka kaba aktarın. Kalan yarısının üzerine ıspanağı ekleyin, diriliğini yitirecek kadar kavurun, tuz ve karabiber ekleyin, ocaktan alın.
Soğanın diğer yarısına kıymayı ekleyin, suyunu salıp tekrar çekene dek kavurun. Yine tuz, karabiber ekleyin, ocaktan alın.
Ayrı bir kapta yoğurdu çırpın, sıvıyağ ve suyla karıştırarak sos haline getirin.
İlk yufkayı tezgaha serin, üzerine bir fırça yardımıyla hazırladığınız sosu sürün. Kıymayı yufkanın bir köşesine uzunlamasına yayın, rulo yaparak sarın. İkinci yufkayı da aynı şekilde soslayıp, ıspanakla birlikte rulo yapın. Üçüncü yufkayı da yine soslayın, patates koyup rulo yapın.
Dördüncü, yani son yufkayı da soslayın, yaptığınız ruloları ikisi alta yanyana, diğeri üste, ikisinin ortasına gelecek şekilde yerleştirin ve hepsini birlikte rulo halinde sarın.
Üstüne yumurta sarısı sürün, susam atın ve yaklaşık 2 parmak boyutunda dilimleyin. Önceden ısıtılmış fırında 170 derecede, yaklaşık 30-45 dakika kontrollü olarak pişirin.
* Bu malzemeyle yaklaşık 1 tepsi börek çıkıyor, kişi sayısına göre arttırılabilir.
** Hazırladıktan sonra, mümkünse bir gece veya en azından 3-4 saat dolapta dinlendirilip, sonrasında pişirilmesinde yarar var.
*** Genelde patates, ıspanak, havuç üçlüsüyle yapılıyor ama ben havucu yakıştıramadığımdan kıymayla yer değiştirdim, daha başka malzemelerle de değerlendirilebilir.
**** Zaman bolsa, 3 çeşit yerine, 5 çeşit malzemeyle (o halde 6 yufkaya ihtiyacınız olacak) daha renkli börekler hazırlamak mümkün.
***** Tatlandırmak adına sadece tuz ve karabiber yazdım ben ama her zamanki gibi; damak tadına göre lezzetlendirmek size kalmış. 😉
Kızımın bu yılki doğum gününde bir ilk daha soktum hayatıma; doğum günü pastası yaptım, hem de en şeker hamurlusundan. 🙂
Bu tarz butik pastaların dudak uçuklatan rakamlarını gördükçe, “ben de yaparım, ne varmış” duyguma tavan yaptırıp, sıvadım kolları. Zamanım kısıtlı olduğundan, kısım kısım “ay beceremicem sanırım, vaz mı geçsem, akşam herkeslere mahcup mu olurum, ya felaket bişey çıkarsa, bu saatten sonra nasıl güzel bir pasta bulurum?” gibi endişelerim oldu, itiraf ediyorum. Ama o kadar keyifli bir süreç ki; her seferinde devam etmemi söyledi içimdeki ses. 😀
Sevdiceğim eve geldiğinde yeni bitirmiştim, korkulu gözlerle bakarken, ilk onayı ondan aldım. 🙂 Zor beğenen bir adamdan, ender duyulabilecek kelimeler ruhumu şımartırken, yorgunluğumdan eser kalmadı valla ne yalan söyleyeyim. 😀 Sonrasında “eh çok yorulmuşsun sen, dinlen biraz, gözleri, bıyıkları, burnu da benden olsun” deyip, kenarlarına da kalpler iliştirdiğinde ise keyfime diyecek yoktu.
Akşamına tüm konuklar, en çok da çocuklar hem şekline, hem de lezzetine bayılınca da katmer katmer oldu keyfim. 🙂
Malzemelerin ve hazırlanışın kalabalık görünmesi ürkütmesin, tek başıma olduğumdan ve kısıtlı zamandan dolayı, yapım aşamalarını detaylarıyla fotoğraflayamamam nedeniyle, kolay anlaşılsın diye çok çok ayrıntılı yazdım. Yapım öncesi araştırma esnasında toparladığım tüm bilgileri kendi tecrübemle birleştirdim ve aktarmaya çalıştım, umarım işe yarar.
Kolay gelsin… 🙂
Malzemeler:
Alt Kat (28 cm.) Pandispanya İçin:
12 yumurta
370 gr.şeker
60 ml.su
1 tatlı kaşığı vanilya özütü (bulmak sıkıntılı, yapımı da zahmetli derseniz, aynı tadı vermese de paket vanilin kullanabilirsiniz)
280 gr.un
100 gr.mısır nişastası
Üst Kat (22 cm.) Pandispanya İçin:
7 yumurta
210 gr.şeker
35 ml.su
1,5 çay kaşığı vanilya özütü
170 gr.un
55 gr.mısır nişastası
* Pandispanyaları ıslatmak için 1 çay bardağı süt
Kreması İçin:
600 ml.süt
100 gr.şeker
6 yumurta sarısı
70 gr.mısır nişastası
3 yemek kaşığı tereyağ (isteğe bağlı)
1 yemek kaşığı vanilya özütü
200 ml.sıvı krema
İç Malzemesi İçin:
çilek, muz, kivi
Şeker Hamuru:
1 kg.beyaz şeker hamuru
1 kg.pembe şeker hamuru
250 gr.siyah şeker hamuru
sarı gıda boyası (jel)
Hazırlanışı:
Pandispanyanın Hazırlanışı:
Pandispanyayı, kesiminde ve yapım esnasında daha rahat kullanabilmek adına, mümkünse bir gece önceden yapmak gerekiyor, değilse de en azından 3-4 saat dinlendirebilmek.
Pandispanya nam-ı diğer sünger kekin en önemli özelliği, kabartmaya yardımcı herhangi bir madde kullanmadan, yalnızca yumurtaların sihrinden yararlanmak. Bunun için öncelikle yumurtaların sarılarıyla beyazlarını ayırın. Beyazların içine minicik bir damla bile olsa sarı kaçırmamaya dikkat edin.
Yumurtanın beyazlarına şekerin yarısını ekleyin ve mikser yardımıyla çırpmaya başlayın. Yumurta akları en yakın tabirle traş köpüğü kıvamına gelene dek, (kabı ters döndürdüğünüzde kaptan dökülmeyecek) uzunca bir süre çırpın.
Ayrı bir kapta, kalan şekerle yumurta sarılarını, şeker iyice eriyene kadar çırpın. İçine vanilyayı ve suyu ekleyin, çok kısa (1-2 tur) daha çırpın.
Nişastayı unla birlikte 2 kez eleyin ve yumurta sarılarına ekleyin, iyice birbirine geçene dek çırpın. Bu aşamadan sonra mikseri kaldırın, sonraki bölümlerde bir karıştırıcı olarak sadece spatulaya ihtiyacımız var.
Yumurta aklarını, hazırladığınız unlu karışımla birlikte geniş bir kaba alın. Pandispanyanızın ne kadar kabarık olacağı, burada yaptığınız karıştırma işlemiyle alakalı olduğundan, kabarmış yumurta aklarını söndürmemek için, son derece nazik bir şekilde alttan üste katlar gibi karıştırarak tamamen homojen bir karışım elde edin.
Kalıbınızı tepsiye yerleştirin. Hazırladığınız karışımı kalıbın içine dökün. Tepsiyi sert hareketlerle bir kaç kez tezgaha vurun ki, aralarda kalan hava boşlukları çıkabilsin.
Önceden ısıtılmış 175 derece fırında, ilk 15-20 dakika hiçbir şekilde kapağı açmamak şartıyla, 50-55 dakika pişirin. Her fırının pişirme süresi farklı olduğundan, klasik kürdan testiyle pişip pişmediğini kontrol edin.
Fırından aldığınız pandispanyayı tel ızgara üzerine ters koyun, tabandaki yağlı kağıdı çıkarın ve oda sıcaklığına dek soğutun. Kurumaması için streçleyin, (mümkünse bir gece) dinlenmeye alın.
Pasta Kremasının Hazırlanışı:
Sütü çok az kaynayacak şekilde ısıtın. Başka bir tencerede yumurta sarılarını, şeker ve nişastayı çırpın. Çırpmaya devam ederken azar azar sıcak sütü ekleyin. Tencereyi ocağa alın ve sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına ulaşana dek pişirin. Ocaktan aldıktan sonra, vanilyayı ve kullanmak isterseniz (ben hafif olsun istediğimden kullanmadım) küçük küçük kesilmiş tereyağı parçalarını ekleyin, yağ tamamen eriyene dek karıştırın.
Karışımı bir kaba alın, kabuk bağlamaması için üzerini hemen streçle kapatın, buzdolabına kaldırın.
Bu sırada sıvı kremayı koyu kıvama gelene dek uzunca süre çırpın. Buzdolabında ılıyan kremayı, çırptığınız kremayla buluşturun, spatula yardımıyla iyice karıştırın. Yine streç filmle kapatıp, iyice soğuyana dek buzdolabına kaldırın.
Pastanın Birleştirilmesi:
Pandispanyayı 3 eşit kata ayırın. İlk katı süt yardımıyla ıslatın ve kremanın bir kısmını yayın. Dilimlediğiniz meyveleri yerleştirin ve üzerine 2.katı yerleştirin. Yine ıslatma, krema ve meyve dizme işlemlerini sırasıyla yapıp son katı üstüne kapatın. Kalan kremayı çok yoğun olmayacak, şeker hamurunun tutunmasını sağlayacak kadar pastanın üstüne ve yanlarına sürün. Bu şekilde en az 3-4 saat bekletin.
Şeker Hamuruyla Kaplama:
Şeker hamurundan ihtiyacınız kadarını elinize alın, katlar gibi hareketlerle ısıtıp, esneklik kazandırın, top haline getirin, düzgün tarafı üste bakacak şekilde tezgaha koyun. Açma işlemini yapacağınız alana nişasta serpin. Pastanızın boyutundan biraz daha büyük açın, üst tarafın hep üstte kalmasına dikkat edin, ters yüz etmeyin. Kalınlığı tercihinize bağlı ama çok kalın bırakmamaya çalışın.
Yeterli büyüklüğe ulaştığınızda, merdane yardımıyla pastanın üzerine taşıyın. Pastayı örttükten sonra, etrafında 2-3 parmak fazlalık kalmasına dikkat edin. Elinizin içiyle hafif ovalayarak üstünü ve yanlarını pot bırakmamaya çalışarak yapıştırın. Bir pasta ütüsü (malası) yardımıyla tüm yüzeyi ve yanları ütüler gibi hareketlerle tamamen pürüzsüzleştirin.
Son adım olarak, bir bıçak yardımıyla olabildiğince pastaya yakın şekilde kenardaki fazlalıkları kesin. Kesim yerini benim yaptığım gibi fiyonkla veya el becerinize, göz zevkinize göre dilediğiniz gibi kapatın.
Bundan sonrası, süsleme kısmı; sınır her zaman olduğu gibi, yalnızca hayal gücünüzle orantılı. 😉
* Ben buradaki gibi bir pasta çemberi kullandım. Tabanına yağlı kağıt serip, tepsiye akmasını engellemek için kenarlarını kıvırdım. Kelepçeli kalıp da kullanabilirsiniz. (Malzemelerimin neredeyse tümünü Barmar‘dan aldım.)
** Pandispanya kesiminde böyle bir dilimleyici kullandım. Tırtıklı ve keskin bir bıçak ya da ip yardımıyla da kesebilirsiniz.
*** Tarifte yazdığım hemen hemen tüm işlemleri, pastam 2 katlı olduğundan, 2 kez uyguladım, tek kat uygularsanız daha kısa sürede, yine son derece şık pastalar üretebilirsiniz.
**** Bol kremalı seviyorsanız, krema malzemelerini arttırarak daha fazla kullanabilirsiniz.
***** Şeker hamurunu evde kendiniz hazırlayabilirsiniz. Bunun için orjinal tarifler olduğu gibi, hazır paket marshmallowları eritip kullanmak da mümkün.
****** Ayrı ayrı şeker hamuru kullanmak istemezseniz, sadece beyaz rengi hazır edip, diğer renkleri gıda boyası (mutlaka jel olsun) yardımıyla elde edebilirsiniz.
******* Ve son olarak; artan pandispanya parçalarını atmayın, topkek yapımında çok işe yarıyor. 😉 Hemen kullanmak istemezseniz daha sonrası için streç filmle sarıp buzluğa kaldırabilirsiniz.
Mis kokulu kurabiyem artık 3 yaşında 😀 Bu yıl doğum günü konseptimiz, küçük hanımın isteği üzerine; Hello Kitty oldu. Temaya son anda karar verdiği için bu doğum günü bir çok ilki de beraberinde getirdi tabii.
Bunların en başında kostüm olayımız var. 15-20 gün önce doğum günü için bayıla bayıla aldığı Tinkerbell kostümü Hello Kitty partisine uymazmış efendim, illa ki Hello Kitty olmalıymış. Hem de öyle böyle değil, etekleri kabarık olacakmış, “müceeherli” olacakmış, daha neler neler 😀 İstekleri kafamda canlandırmam, kendimi hayatımın ilk kostümünü tasarlayıp yapmama sebep oldu. 😀 Tütü için kumaş, kurdele ve renkli taşlar kullandım. Üst kısmı evdeki giysilerimizden birine, yine evdeki çantalardan birinden söktüğüm kurdeleyi dikerek tamamladım.
Hazır satılan temalarda çok fazla seçeneği olmayan bir tercih yapmış olduğumuzu araştırmalara başladığımda farkedince, genelde iş başa düştü. İnternette bulabildiğim dökümanlardan A4 boyutunda renkli çıktılar aldım işyerinde. Çilekli süt servisi için, evdeki yoğurt makinesinin küçük kavanozlarını ve pipetleri, hazırladığım çıktılarla süsledim.
Konsepte uygun olsun diye pembe kapaklı küçük su şişeleri aldım, üzerindeki etiketlerini söktüm, hazır aldığım kurdeleleri etrafına sardım.
İlk şeker hamurlu kurabiye denemem, doğum gününe kısmet oldu. Uzun çubuklarla pişirdiğim kurabiyeleri tek tek poşetledim, kurdelelerle bağladım, evdeki minik bir saksının içine uyacak şekilde kestiğim straforlara sapladım.
Yine ilk pasta denemesini de -biraz deli cesaretiyle- şeker hamurlu yaptım, sonucun gayet başarılı olduğunu, bolca aldığım övgülerden anladım. 😀
Pastayı şekillendirirken pandispanyanın kenarlarından çıkan fazla parçaları, truff yaparak değerlendirdim.
Tuzlular kısmını; kıyma, ıspanak ve patatesten oluşan üç renkli börek,
yine çıktıları kullanarak kürdanlarla süslediğim krep kanepeler,
yakın plan fotoğraflarını çekmeyi atladığımız garnitürlü patates salatası ve Nisa’nın yapıp getirdiği minik poğaçalarla tamamladım.
Hazır satılan Hello Kitty şekilli jelibonlardan ortaya karışık keyif tabağı hazırladım.
En güzel sürprizlerden biri de markette alışveriş yaparken, bizim için özel hazırlanmış gibi arka arkaya bulduğum aile isimlerimizin etiketli olduğu içecekler oldu 😀
Her yıl olduğu gibi yine çok keyifli, çok eğlenceli, bol lezzetli, bereketli bir doğum günü yaşadık. Emeği geçen, zaman ayırıp gelen tüm dostlara bir kez daha kocaman sevgiler…
Ve dünya güzelim, minnak kızım doğduğun gün bir kez daha kutlu olsun, iyi ki doğdun, iyi ki varsın, seni çok seviyorum… 🙂
Acıka, acuka, muhammara ya da daha daha başka… Ne dediğinizin, ne diye bildiğinizin çok da önemi olmayan, ortak bir lezzeti takıyorum damağınıza bugün…
Malzemeler:
3-4 diş sarımsak
1/4 su bardağı zeytinyağı
5 yemek kaşığı domates & biber salçası
tuz
karabiber
kimyon
kırmızı biber
1/2 su bardağı ekmek içi
1 su bardağı ceviz
Hazırlanışı:
Salçayı, acı severliğinizle orantılı olarak domates ve biber salçasını toplamda 5 kaşık olacak şekilde karıştırın. Tavaya koyduğunuz zeytinyağına salçaları ekleyin, kokusu iyice çıkana dek (yaklaşık 5-6 dakika) kavurun.
Baharatların tamamını ekleyin, karıştırarak birkaç tur daha kavurun. Ezilmiş sarımsakları ekleyin, 1 dakika kadar daha kavurup, ocaktan alın.
Dövülmüş ceviz ve ufalanmış ekmek içini karışıma ekleyin, iyice karıştırın, soğumaya bırakın. Oda sıcaklığına ulaştıktan sonra buzdolabında bir süre dinlendirip ekmek üstü, minik kanepeler, tabakta üstünde iri cevizler ya da bambaşka yöntemlerle servis yapın. Her zaman olduğu gibi; hayal gücünüzle sınırlısınız. 😉
* Tercihe göre; nane, kekik, fesleğen, kişniş, çemen tozu, sumak gibi baharatlar eklenebilir.
İç pilav denince genelde kullanıldığı ve adının çağrıştırdığı şekilde, birşeylerin içine doldurulacak pilav aklımıza gelir. Doğrusu da budur ancak elbette şart değil, et ve tavuk yemeklerinin yanında, altında da gayet güzel servis edilebilir. Tıpkı benim yaptığım ve sevdiğim gibi; fotoğraflar bu yılın yılbaşı sofrasından, hindinin yanında nefis durduğunu belirtmekten keyif duyarım. 😉
Malzemeler:
2 orta boy kuru soğan
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
3-4 yemek kaşığı tereyağ
2 su bardağı pirinç
3,5 su bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı kuş üzümü
2 küp şeker
1 tatlı kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı yenibahar
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı pişmiş kestane (isteğe bağlı)
1/2 demet dereotu
Hazırlanışı:
Pirinçleri ılık suda yarım saat kadar bekletin. Olabildiğince ince doğranmış soğanları az sıvıyağda 2 dakika kadar kavurup fıstıkları ekleyin, rengi dönene dek kavurmaya devam edin.
Suyunu süzdüğünüz pirinci iyice yıkayın, soğan-fıstık karışımına ekleyin. Orta ateşte 5-6 dakika kadar kavurun. Kuş üzümü, şeker ve tuz ekleyin, karıştırın. Sıcak suyu da ilave ettikten sonra, suyunu çekene dek pişirin.
Suyu tamamen çekildiğinde tarçın, yenibahar, karabiber, ince doğranmış dereotu ve kullanacaksanız şayet küçük küpler halinde doğranmış kestaneleri ekleyin, karıştırın. 2-3 dakika daha pişirin, ocaktan alın. Servis öncesi üzerine kağıt havlu sererek 10-15 dakika dinlendirin.
* Tavla zarı büyüklüğünde doğranmış ciğer de eklenebilir.
** Birşeyleri doldurma amaçlı kullanacaksanız, su miktarını azaltıp, biraz diri bırakmanız gerek ki; doldurduğunuz etin içindeyken de pişmeye devam edeceği için lapaya dönüşmesin.
Ah ne talihsiz sebzedir kereviz; sevenini bulabilmek bile zorken, “bayılırım” diyene rastlamak mümkün değil gibi sanki. Eee ne yapmak gerek; tüm sebzeler gibi tüketilmesi şart olduğundan, çeşitlendirerek, başka başka malzemelerin arasına çaktırmadan gizleyerek sevdirmek gerek.
Efendim, “asla ağzıma sürmem!” diyenlere, kereviz olduğunu söylemeden bu tarifin tadına baktırmanız kafi, gerisi kendiliğinden gelecek, “daha yok mu?” denecektir, garanti 😉
Malzemeler:
1 büyük boy kereviz
1/2 limon suyu
1 çay kaşığı tuz
1 orta boy elma
4-5 yemek kaşığı süzme yoğurt
4-5 yemek kaşığı mayonez
2 diş sarımsak
1/2 su bardağı çekilmiş ceviz
1 portakal
Hazırlanışı:
Limon suyu ve tuz koyduğunuz kaba, kabuklarını soyup rendelediğiniz kerevizleri ekleyin. Karıştırıp ovun, suyunu sıkıp bir kaba aktarın. Üzerine soyulmuş elmayı rendeleyin.
Yoğurt, mayonez, ezilmiş sarımsak ve cevizi karıştırarak sosunu hazırlayın, elma ve kerevizle buluşturun, iyice karıştırın.
İri bir portakalı, kabuklarını soymadan düzgün yuvarlaklar halinde dilimleyin. Her dilimin üzerine 2-3 yemek kaşığı salatadan koyup, ceviz ya da uyabileceğini düşündüğünüz başka bir malzemeyle süsleyin.
Efendiiim en klasik tatlılardan olup uzun uzun detaylandırmaya gerek yoktur bana kalırsa kabak tatlısını. Küçük yaşlardayken “ııııyyyyy!” şeklinde burun kıvırmaları, yaşlar kemale erdikçe “ooooooyyyyyy!” şeklinde yutkunmalara dönüştürdüğünden, boşa geçen, ziyan olan yıllara duyulan vicdan azabıyla dolu iç çekişlere gark eder bünyeyi.
“Kabağın da tatlısı mı olurmuş yaa, -hatta bir adım ileri götürüp- bir de üstüne tahin dökmüşler!” dediysen şayet; memleketim adına seni esefle kınıyorum, o halde “bizımla diyılsın!” 😛
Malzemeler:
2 kg.balkabağı
1 kg.toz şeker
4-5 adet karanfil
tahin
ceviz
Hazırlanışı:
Temizlenmiş kabak almamışsanız, biraz zorlu bir işlem olan soyma kısmını halledip, çok iri ya da çok ince olmayacak şekilde dilimleyin. Yıkadıktan sonra yayvan bir tencereye ilk sırayı dizin, üstüne şekerin bir kısmını serpin, kalanları da aynı yöntemle yerleştirin. (Kabak-şeker-kabak-şeker şeklinde)
Zamanınız varsa ağzı kapalı olarak 1 gece bekletin, sabaha dek kendi suyunu bırakacaktır. Zamanınız yoksa 1/2 çay bardağı su ekleyerek hemen ocağa alabilirsiniz. Karanfilleri de ekleyin, yeterli kıvama gelene dek pişirin ki; bu da yaklaşık 30 veya 45 dakika demek. Bu aşamada sık sık çatalla kontrol edin, çatal rahatlıkla geçecek kadar yumuşadığında, erimesine izin vermeden ocaktan alın.
Bu aşamadan sonra servis tabağına alıp, tahin ve iri kırılmış ceviz eşliğinde servis yapabilirsiniz. Ancak ben mutlaka her seferinde fırınlıyorum ki; lezzet katmerleniyor, inanılmaz bir hale dönüşüyor.
Şöyle ki; yumuşayan kabakları şerbetiyle birlikte fırına dayanıklı bir kaba aktarın. Her dilimin üzerine, çay kaşığının ucuyla olabildiğince minik tereyağ parçaları koyun ve önceden ısıtılmış fırında, üzeri renk değiştirecek ve şerbeti kıvama gelecek kadar kızartın.
Sonrası malum; yine tahin ve iri ceviz parçaları eşliğinde nam nam nammmm 😉
* Ilık ya da soğuk servis yapmak, şeker oranını arttırıp eksiltmek mümkün.
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Boutique Cakes 36
- Recipes 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10