Güzel ülkemin yüreğine düşen kocaman üzüntüler varken, ara vermiştim paylaşımlarıma. Acı, sahibinde uzun kalıyor maalesef, bir süre sonra normale dönüyor yaşam, dönmek zorunda. İçimize akıtıp gözyaşlarını, bağrımıza basıp taşları kaldığımız yerden devam ediyoruz yaşamaya. Unutuluyor mu, asla! Mümkün mü, onca yanarken canın unutmak? O acıyla yaşamayı öğreniyorsun sadece, hepsi bu… 🙁
Enginar, en pahalı sebze sanırım. O nedenle hepimizin her zaman tüketebileceği bir lezzet değil maalesef. Ama sağlık için yararlı ve lezzetli olması, çok sık olmasa da illa ki yenmesini gerektiriyor.
Pazardan tane hesabı alabilirsiniz mevsiminde. Diğer zamanlarda konserveye el mahkum. Benimkiler konserve, renk o nedenle biraz koyu, normalde beyaza yakın renkte pişirilmişi makbul.
Zeytinyağlısını garnitürle ya da baklayla buluşturabilir, sıcak yemek olsun isterseniz de etli yapabilirsiniz.
Zeytinyağlı yapıyorum ben çoğunlukla, içine garnitür ilavesiyle, babamızın baklayla arası yok çünkü ama benim tercihimi sorarsanız, her daim iç baklalıdan yana.
Damak tadınıza göre yapınız, yiyiniz, yediriniz efenim, afiyet olsun. 😉
Ev poğaçası her daim daha revaçta gibi görünür ama pastanede yapılanları tercih eden, hatta daha çok seven kişi sayısı da azımsanmayacak düzeyde. Hal böyleyken, “onun da bir tık daha sağlıklısı, içine ne konulduğunu bildiğimiz, yedikten sonra mide-bağırsak rahatsızlığı yapmayanı evde üretilebilir mi acaba” dan yola çıktım yine. 🙂
Deneye yanıla, ekleye çıkarta son haline getirildi ve bu tarif de garantilendi. En baba pastane poğaçasından çok daha pofidik ve çok daha lezzetli, afiyet olsun. 😉
Patlıcanın her türünü severim. Patates gibi, bulunmaz bir velinimet bence, çok çeşitli şekillerde pişirilebilir olması, vazgeçilmezliğini sağlıyor sanki.
Kızartılarak yapılan imambayıldı, karnıyarık, oturtma gibi çeşitleri genelde ağır oluyor epey yağ çektiğinden. Ama lezzetleri de bambaşka tabii.
“Çok seviyorum ama çok ağır geliyor bu sıcaklarda” diyorsunuz ya hani canınız her çektiğinde, işte size kurtarıcı tarif; aynı dayanılmaz lezzetin hafifletilmiş hali, közlenmiş patlıcanlı imam bayıldı. 😉
Havalar çoook sıcak malum, bünyeyi serinletecek herşeye ihtiyaç var. Yaz aylarında şerbetli tatlılar pek fazla rağbet görmüyor. Mümkün olduğunca iyi soğutulmuş sütlü tatlılar, sorbeler, dondurmalar daha çok revaçta.
Sütlü tatlılar arasında yapımı en basitlerinden biri; damla sakızlı muhallebi. Lezzeti, yapımının basitliğiyle tamamen ters orantılı tabii ki. 😉
En beğenilen lezzetlere, ‘şah’ ünvanı eklenir ya hani, işte bu da o anlamda ‘böreklerin şahı’. Eğer henüz tanışmadıysanız kendileriyle, kaybınız büyük benden söylemesi. 🙂
Bugüne dek yediğiniz, yiyebileceğiniz eeeeen lezzetli efsane börek, garantili tarifiyle karşınızda efenim, afiyet olsun. 😉
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Boutique Cakes 36
- Recipes 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10