Selda Hanım kızının 2 yaş doğum günü pastası için beni aradığında, şeker hamurlu değil kremalı pasta istediğini söyledi. “İçi çikolatalı olsun, üzeri beyaz krema, çünkü kış pastası olacak, kar gibi görünsün” dedi. Tamam, buraya kadar herşey normal, sonrasında “üzerine penguenler istiyorum şeker hamurundan, bir de buz küpleri” dediğinde endişelenmedim desem yalan olur. Sonrasında hayal ettiği pastanın fotoğrafını gönderdi ve mutlaka aynısı olsun istedi.
Şeker hamuru tercih etmeyenler olabiliyor ancak, şeker hamuruyla kremanın buluştuğu bir pasta ilk kez gündemime girdi. Şeker hamurunun ne kadar hassas bir malzeme olduğu malum, kremanın üzerinde sıkıntı yaşatabilir diye epey korktum açıkçası.
Her yıl olduğu gibi yine sevgiyle, duayla yapıldı, keyifle dağıtıldı, kalanlara sağlık sıhhat, gidenlere rahmet dilendi.
Ağız tadıyla, huzurla geçsin, bol bereket getirsin Aşure Ayı.
Afiyetle…
(Tarif için tıklayın.)
“Cheesecake, adı üzerinde peynirli olur, ee senin yazdığında peynir yok!” Efenim, aynen öyle ama bunun için geçerli nedenlerim var. Birincisi; ben, o feci derecede işlenmiş Labne peynirlerinden oldum olası hazzetmiyorum. İkincisi; ilkiyle bağlantılı aslında, Labne’nin yapaylığından kurtarıp, daha doğal, daha içe siner bir cheesecake nasıl yaparım çabasından doğdu yıllar önce bu tarif.
Benim en gözdelerimdendir; şaşmaz, yanılmaz, yüzünüzü kara çıkarmaz. Tek olumsuz yanı; bir kez tadına bakacak olanların, sıkça yapmanızı istemeleri olacak, bana güvenin 😉
Kış geldi, şimdilerde biraz daha sağlıklı beslenmek gerek. Mevsimine göre sebze tüketmek işin başında geliyor. ‘Kış seçenekleri pek fazla değil, olanlar da lezzetli değil’ diye düşünenlere, kandırmacalı sebze yemekleri üretmek biz kadınların en sevdiği işlerden. 😀
Gerek koku, gerek tat bakımından kıyaslandığında, bu talihsiz sebzelerin en başında karnabahar geliyor. Her damağa hitap etmediği malum ama yine de tüketmek, tükettirmek gerek.
Geçtiğimiz Pazar gününün 1 yaş doğum günü pastasıydı BJK. Fanatik Beşiktaş taraftarı baba, oğlunun ilk doğum gününde kaçınılmaz olarak takımıyla ilgili bir konsept seçmiş. İnternetten buldukları, daha önce denenmiş bir modeli birebir istediler. Minik dokunuşlarla az da olsa farklılaştırdım, görseli azıcık da olsa sürpriz gibi oldu yani.
Çikolata-frambuaz uyumuyla bu kocaman pasta çıktı ortaya sonuç olarak. Bir kez daha; nice güzel yılların olsun Toprak bebek 🙂
Adının, Türkiye’ye 15 yaşındayken gelen, babasının ölümünden sonra pastacı çırağı olan Arnavutluk doğumlu Luca Zgonidis adlı bir pastacı tarafından yapılan,
“1940’ların parasıyla 45 bin lira hava parası vererek İnci Pastanesi’nin bulunduğu mekanı tuttuk. İlk günler çok zorluk çektik. Kendim bir şey icat edip, bir de isim uydurunca çok iyi tuttu. Anlayacağınız profiterolün kendi de, adı da uydurmaca.”
şeklindeki açıklamalarıyla “uydurulmuş” olduğunu yazan da var,
o tarihlerden 5 yıl önce 1935 baskısı bir Fransız sözlüğünde (Académie Française) “Hamur topu içine taze krema, krem şanti veya dondurma koyulan ve üzerine erimiş çikolata dökülerek servis yapılan tatlı.”
açıklamasıyla yer almayı başardığını yazan da.
Bizim evdeki adı ise: Hötöröf 😀
Bu caanım lezzetin sevmeyeni var mıdır, bilemem ama layıkıyla yapıp, yediren yeri bulmak meziyet, işte onu çok iyi biliyorum. Aslında iyi ki bulamıyoruz sevdiğimiz bazı tatları da, evde kendi kendimize üretme işine geri dönüyoruz, annelerimizin zamanına yani. Bu tarif de diğerlerinde olduğu gibi “ben bunu yaparım ki!” den yola çıktı, birkaç deneme-yanılmayla sabitlendi, görücüye çıkmaya hazır hale geldi. 🙂
Adını bilemem ama şimdi paylaşacağım tadından, adım kadar eminim 😉 😀
Malzemeler:
Hamur İçin:
2,5 yemek kaşığı tereyağ (40 gr.)
1 su bardağından biraz eksik su (230 ml.)
3/4 su bardağından biraz fazla un (115 gr.)
3 yumurta (oda sıcaklığında)
İç Kreması İçin:
2 su bardağı süt
3 yumurta
5 yemek kaşığı şeker
1 paket vanilya
1-2 yemek kaşığı limon kabuğu rendesi (isteğe bağlı)
4 yemek kaşığı un
Çikolatalı Sos İçin:
2,5 su bardağı süt
1 su bardağı toz şeker
2 yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı vanilya
4 yemek kaşığı kakao
2 yemek kaşığı buğday nişastası
Hazırlanışı:
Tereyağı ve suyu tencereye alın. Tereyağ eriyene dek karıştırarak suyu kaynatın. Kaynadıktan hemen sonra ocağınızı kısık ateşe ayarlayın, unu azar azar ve sürekli karıştırarak ekleyin.
Unun topaklanmaması için, hamur suyunu çekene ve iyice toplanana kadar tahta bir kaşıkla sürekli karıştırın. Hamur kendini tencereden kurtaracak kadar toparlandığında ocaktan alın.
Geniş bir kaba koyun, kabuk bağlamaması için tahta kaşıkla arada bir karıştırıp yayarak soğutun. Tamamen soğuduğundan emin olduğunuzda yumurtaları tek tek ekleyerek çırpın. İyice birbirine karışıp yumuşayan hamuru, krema sıkma torbasına alın. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine, aralarında boşluklar bırakarak, ceviz büyüklüğünde toplar halinde sıkın.
Önceden ısıtılmış 190 derece fırında, 30-35 dakika kadar pişirin. Fırın kapağı kapalı olarak soğumaya bırakın.
İç krema malzemelerini bir tencereye koyun, orta ateşte koyulaşıp muhallebi kıvamına gelene dek pişirin, ocaktan alın. Kabuk bağlamaması için ara ara karıştırarak soğutun.
Soğuyan hamur toplarının ortalarını açın, bir tatlı kaşığı yardımıyla iç kremasını doldurun, servis tabağına alın.
Çikolatalı sos malzemelerinin de tamamını bir tencereye alın ve tıpkı iç kremasında olduğu gibi, koyulaşana dek pişirip ocaktan alın. İçleri kremayla doldurulmuş hamur toplarının üzerine gezdirin.
Ve tataaaaa, mutlu son 😀
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Boutique Cakes 36
- Recipes 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10