En beğenilen lezzetlere, ‘şah’ ünvanı eklenir ya hani, işte bu da o anlamda ‘böreklerin şahı’. Eğer henüz tanışmadıysanız kendileriyle, kaybınız büyük benden söylemesi. 🙂
Bugüne dek yediğiniz, yiyebileceğiniz eeeeen lezzetli efsane börek, garantili tarifiyle karşınızda efenim, afiyet olsun. 😉
“Azıcık kıymam var, köfte yapsam kime yetecek? Şöyle şipşak dokunuşlar yapsam da en lezzetlisinden, gösterişlisinden, değişik bir şeyler koyuversem sofraya, gelse övgüler ne güzel olurdu!” diyoruz ya hepimiz hani ara ara; işte bu o tariflerden biri.
Yanına yöresine birşey yapmanıza gerek olmadan, salata, yoğurt veya cacıkla rahatlıkla servis edebileceğiniz, her evde hemen hemen her zaman bulunabilen malzemelerle yapılabilecek çok keyifli bir yemek bu.
Köftenin püreyle uyumu malum zaten, lezzet garantili dememe hiiç gerek yok. Deneyin, deneyin, teşekkürlerinizi aldım bile ben peşinen. 😉
‘Her lezzetli şey zararlıdır’ tezinin başını çekenlerden olsa da zararlıların en masumlarından biri sayılabilir pizza.(bence 🙂 ) Dışarda yediğinizde durum böyle diye düşünürsek, evde yapılan nasıl olur; tüm zararlarından arınmış, el yapımı, ev yapımı, nefis bir şey olur. (bence 🙂 )
Benim tezim bu yönde efenim, övgüye de eleştiriye de açık üstelik, buyurun. 😉 😀
* Zamanınız varsa hamurunu da kendiniz hazırlayabilirsiniz elbet, benimkisi şipşak, hızlı, tembel işi. 😀 😀
Kış geldi, şimdilerde biraz daha sağlıklı beslenmek gerek. Mevsimine göre sebze tüketmek işin başında geliyor. ‘Kış seçenekleri pek fazla değil, olanlar da lezzetli değil’ diye düşünenlere, kandırmacalı sebze yemekleri üretmek biz kadınların en sevdiği işlerden. 😀
Gerek koku, gerek tat bakımından kıyaslandığında, bu talihsiz sebzelerin en başında karnabahar geliyor. Her damağa hitap etmediği malum ama yine de tüketmek, tükettirmek gerek.
“Yeme de yanında yat” tabirinin kaba dille ‘cuk oturduğu’ lezzettir kendileri. Söze aldanıp, yemeden yanında yatmak görülmediği gibi akıl karı da değildir ama sonrasında yanında yatacağınız kişiyi illa ki hesaba katmanız gerekir. Malum pastırma; gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış 😀 (Sarımsak mıydı yoksa o :D)
* Fotoğraftakiler; Nisacığımın bu yılın iftar davetimde hazırlayıp getirdikleri, yine yeniden ellerine sağlık canım benim 😉
Malzemeler:
6 yufka
300 gr.pastırma
400 gr.rendelenmiş kaşar
2 iri domates
2 çarliston biber
sıvı yağ
Hazırlanışı:
Çemenlerini ayıkladığınız pastırmaları ve biberleri olabildiğince ince, kabuğu soyulmuş domatesleri küp küp dilimleyin. Rendelenmiş kaşar peynirini ekleyip, ezmeden karıştırın.
Yufkaları üçgen olacak şekilde dörde bölün. Uzun kenarına iç malzemeden koyun, kenarlarını içe doğru kıvırıp, sigara böreği şeklinde -daha gevşek ve daha kalın olmalı- sarın. Açılmaması için uçlarını suyla ıslatarak yapıştırın. Tüm üçgenleri bu yöntemle hazırlayın.
İyice ısıtılmış sıvıyağda, arkalı önlü kızartın. Tavadan aldığınız börekleri bir süre kağıt havluda bekletmek ve sıcak tüketmek önerimdir, yabana atmayın 😉
* “Pastırma, kaşar ve yağ buluşması çok ağır gelir” diyene; üstlerine yumurta sarısı sürerek veya önce yumurtaya sonra galeta ununa bulayarak, fırında da son derece lezzetli börekler yapmak mümkün.
** Yağda yaparken de önce yumurtaya sonra galeta ununa bulayarak kızartılabilir ama içeriği zaten ağır olan bu böreğe eklenen yumurta, daha da ağırlaştırdığından ben tercih etmiyorum.
*** “Pastırma yerine sucuk, salam v.s. koyabilir miyim?” diye aklınızdan bile geçirmeyin, paçanga olmaz o 🙂
“Patlıcan her yerde, her şekilde güzeldir zaten ama hem közlenmiş hem de yufkayla buluşmuş hali sizi dehşete düşürecek” diyecek kadar iddialıyım. Hemen şimdi, şu an bunu size ispatlayabilirim şöyle ki; bir zahmet 1 kavanoz közlenmiş patlıcan ve yufka alıverin en yakın marketten, diğer malzemeler nasılsa vardır evde, 5 dakikadan fazla zamanınızı da almayacak zaten, yapın ve lezzetinden başınızı kaldırabilirseniz bana yazın 😉
Malzemeler:
2 yumurta
1,5 su bardağı süt
1 çay bardağı sıvıyağ
2 yufka
1 kavanoz Közlenmiş Patlıcan
4-5 yemek kaşığı beyaz peynir
kaşar peynir
Hazırlanışı:
Yumurta, süt ve yağı çırpın. Yufkaları gelişigüzel parçalara ayırın, sıvı karışımın üzerine ekleyip karıştırın. Olabildiğince ince kestiğiniz közlenmiş patlıcanları ve ezilmiş beyaz peynirleri de ilave edin, iyice karıştırın.
Pişirme kabınızı -büyük dikdörtgen ya da büyük kare Borcam uygundur- yağlayın, karışımı içine boşaltın. Üzerini kaşar peynir rendesiyle kaplayın. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında kızarana dek pişirin.
* Patlıcanı kendiniz közlemek isterseniz, 6 tane kadar yeterli olur sanırım.
İlk kim akıl etmiş, nasıl yapmış, içeriği şimdilerdeki kadar zengin miymiş hiç bir fikrim yok tostun tarihçesiyle ilgili. Tek bildiğim; zaman, mekan farketmez hiç affetmem, yer geçerim. 😀
Koşullar farketmez dedim ama, içeriği konusunda seçici ve ısrarcıyımdır. Eeeen en sevdiğim içerik de budur kendimi bildim bileli, bilenlere lafımız yok, bilmeyenlere yardımım şöyle ;
Malzemeler:
ekmek veya Ramazan pidesi veya bazlama (mümkünse bayat)
sucuk
kaşar peynir
domates
yeşil biber
domates salçası
tereyağ
Hazırlanışı:
Hemen herkesin bildiğini henüz bilmeyenlerdensen sorun yok, yapman gereken son derece basit; ekmeği kopartmadan içini aç, her iki tarafına da salça sür, her biri dilimlenmiş sucuk, kaşar, domates, biber diz, kapat, dış kısmına tereyağ sür veee tostep 😀
afiyet olsuuuun 😉
* Şu sıralar hemen her gün revaçta yine bizim evde, malum Ramazan ve sahurda en iyi giden şey tost; hele ki yanında bir de hoşaf varsa of of of 😀
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Butik Pastalar 36
- Tarifler 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10