"süt" etiketiyle yazılan yazılar.

yazan Özlem Pehlivan

Pelte olayını çok seviyorum ben, dolayısıyla içine girdiği şey her neyse onu da. Dolapta soğutup öylece bir başına bile yenebilir, çok çeşit üretilebilir, kek ve türevlerini güzelleştirir. Görüntüsü her zaman iştah kabartıcıdır, güzeldir yani güzel, lezzetli, yenilesi 🙂

 

Malzemeler:

3 yumurta

1 su bardağı şeker

1 su bardağı süt

1 su bardağı sıvıyağ

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

2,5 su bardağı un

1 kase taze mevsim meyvesi

 

 

Pelte için:

1 su bardağı süt veya su

1 tatlı kaşığı nişasta

2 yemek kaşığı dondurulmuş meyve

 

Hazırlanışı:

Yumurtaları şeker eşliğinde köpük köpük olana dek çırpın. Krema kıvamına gelen yumurtalara sırasıyla süt, yağ, vanilya ekleyerek çırpmaya devam edin. Son olarak kabartma tozu-un karışımını da ilave edip, iyice karıştırın.

Ortası delik kek kalıbında, 170 derece önceden ısıtılmış fırında pişmeye bırakın.

Bu arada pelteyi hazırlamak için gerekli malzemelerin tamamını tencerenize alın. Kaynayana dek çırpma teliyle karıştırın. Kaynadıktan sonra 2 dakika daha ateşte tutup, ocaktan alın.

Pişme kısmını tamamlayan peltenizi, kek pişene kadar soğuması için beklemeye alın.

Pişen keki fırından çıkardıktan sonra 10-15 dakika kadar dinlendirip, servis tabağınıza ters çevirerek çıkarın ve soğumaya bırakın.

Dilediğiniz taze mevsim meyvesini (ben çilek kullandım) dilediğiniz gibi doğrayın. İyice soğumuş kekinizin ortasındaki boşluğu meyvelerle doldurun.

Son dokunuş; soğumuş pelteyi üzerinde gezdirin.

* Bir kase yazdığım meyve ölçüsünü yaklaşık verdim, artabilir ya da yetmeyebilir. Kekin ortasını dolduracak şekilde kendi ölçünüzü ayarlayabilirsiniz.

** Pelte yapımında dondurulmuş yerine taze meyve kullanabilir, meyveleri bütün bırakabileceğiniz gibi püre halinde ezip, süzgeçten geçirerek de kullanabilirsiniz. “Yok, hiçbiriyle uğraşamam” derseniz; Dr.Oetker pelteler seçeneğini de mevcut, dilediğinizi kullanabilirsiniz.

** Süsleme kısmında pudra şekeri de kullandım ama bu kekte görüntüsünü sevmedim.

 

04 Mayıs 2013
3.604 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Çocukluğumu hatırlatır bana hep bu pişirme şekli. Annem tüm karnabaharları pişirir, sona kalan yumurtalı sosu -ki mutlaka kalırdı- en son tavaya boca eder, onu da nar gibi kızartır, tabağın en üstüne koyardı. En sevdiğim kısmı işte o koca parçaydı. Tavanın başında yutkunarak bekler, o parçayı mutlaka kapar, ekmeğimin arasına sıkıştırır öyle yerdim. Hala da öyle severim 🙂

 

Malzemeler:

1 orta boy karnabahar

2 yumurta

5 yemek kaşığı un

1 su bardağı süt

sıvıyağ

tuz

 

Hazırlanışı:

Karnabaharın sert kısımlarını çıkartıp iri parçalara bölün. İçine tuz ve az miktarda süt eklediğiniz suda, sertliği gidene dek haşlayın. Bu aşamayı kontrollü yapmak, dağılmasına izin vermemek püf kısmı.

Derin bir kasede yumurtaya un ve azar azar süt ekleyerek çırpın. Çok sıvı ya da çok katı olmayan, akışkan bir karışıma ulaştığınızda süt eklemeyi bırakın. Ununuzun cinsine, yumurtalarınızın büyüklüğüne göre eklenecek olan süt miktarı değişebilir.

Haşlanan karnabaharları hazırladığınız karışıma bulayarak, kızgın yağda önlü arkalı kızartın.

Yanında ya da üstünde, nerede durduğu farketmez ama sarımsaklı yoğurt illaki olsun 😉

* Haşlama kısmında suya eklediğiniz süt, evin her yerine yayılan ve genelde hoşlanmayan kokuyu önlemeye yönelik, kullanmayabilirsiniz.

 

02 Mayıs 2013
3.506 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Pişerken evin her yerine yayılan mis portakal kokusu bile yeterken, lezzetinin bahsini geçirmeye dermanım kalmadı desem yeridir.

Taze demlenmiş çay, koyu bir kahve ya da soğuk süt, tercihiniz ne olur bilemem yanında tüketmek için ama kesinlikle balkonda olmalısınız.

Pişer pişmez, dumanı üstündeyken masanıza koymalı; o mis kokusunu nazlı nazlı salgılarken, uzanmış ayaklarınız ve kapalı gözlerinizle portakal kokulu havayı içinize çekmeli, birlikte dinlenmelisiniz.

 

Malzemeler:

2 yumurta

1 su bardağı şeker

1 çay bardağı süt

1 çay bardağı sıvıyağ

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

2 su bardağı un

1 portakal

 

Hazırlanışı:

Portakalı sıkın, kabuklarını minik küpler halinde doğrayın.

Yumurtaları şekerle çırpın. Çırpmaya devam ederken sırasıyla süt, yağ, portakal suyu, vanilya ve son olarak da kabartma tozu-un karışımını ekleyin.

Hazırladığınız kek karışımını her bir kalıba, yarısını biraz geçecek şekilde paylaştırın.

Kesilmiş portakal kabuklarını üzerlerine serpiştirin.

Öncede ısıtılmış 170 derece fırında, yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

 

30 Nisan 2013
3.487 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Klasiklere yapılan minik dokunuşların, bilinen tatları nasıl da muhteşem lezzetlere dönüştürdüğünün en güzel örneklerinden biri lokum kek; adı üstünde lokum gibi, kek gibi ama ikisi de değil sanki.

“Kesinlikle denenecekler” listenize ekleyin, hatta hemen deneyin, çok seveceksiniz 😉

 

Malzemeler:

Kek için:

1,5 su bardağı şeker

4 yumurta

1/2 su bardağı süt

1/2 su bardağı sıvıyağ

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

2,5 su bardağı un

limon kabuğu rendesi

hindistan cevizi

 

Sos için:

1/2 su bardağı tereyağ

1/2 su bardağı pudra şekeri

2,5 su bardağı süt

4 yemek kaşığı kakao

 

Hazırlanışı:

Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Sırasıyla süt, yağ, vanilya, limon kabuğu rendesi, kabartma tozu-un karışımını da ekleyerek klasik kek hamurunu hazırlayın. 170 derece önceden ısıtılmış fırında pişirin.

Kekin pişmesini beklerken sosu hazırlamak gerekiyor çünkü; her ikisinin de soğuk olması şart birleşim anında. Bunun için, sos malzemelerini kısık ateşte karıştırarak 1-2 taşım kaynatıp ocaktan alın, kenarda soğumaya bırakın.

Pişirdikten sonra iyice soğuttuğunuz keki, dilediğiniz büyüklükte ve şekilde dilimleyin. Ve yine iyice soğumuş olan sosa batırıp, hindistan cevizine bulayın.

Mükemmel lezzet için; servis yapmadan önce, 15-20 dakika kadar minicik bir süre dolapta bekletin.

26 Nisan 2013
3.649 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Patlıcan candır diye girmek gerek olaya 🙂 Bana göre gerçekten öyle, çok değerli gözümde. Yakışabileceğini düşündüğüm her şeyle dener, her türlüsünü yemeye, yedirmeye çalışırım. Hiç bir denememde yüzümü kara çıkarmamıştır.

Üstelik söz konusu en çok yakıştığı yufkaysa, her seferinde farklı harikalar yaratılabilir. Ki; işte bu patlıcanlı börek bu konuda inanılmaz iddialı, damağınızda bırakacağı lezzete inanamayacaksınız 😉

 

Malzemeler:

5 yufka

1 yumurta

1/2 su bardağı sıvıyağ

1 su bardağı süt

7-8 patlıcan

2 büyük boy soğan

tuz, karabiber, pulbiber

susam, çörekotu

 

Hazırlanışı:

İnce doğranmış soğanları az yağda soteleyin. Minik küpler halinde doğradığınız patlıcanları ekleyip, arada karıştırarak kendi suyunu çekene dek pişirin. Tuz ve baharatları ekleyip soğumaya bırakın.

Sıvıyağ, süt, yumurtayı çırparak, sıvı karışımı hazırlayın.

İlk yufkayı dörde bölün. Üzerine sıvı karışımdan sürün ve uzun kenarına patlıcanlı harcı yerleştirip, rulo halinde sarın. Ruloyu kendi etrafında döndürerek son şekillendirme işlemini de tamamlayıp, yağlı kağıt serilmiş tepsiye aktarın. Diğer yufkalar için de aynı işlemleri tekrar edin.

Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, susam, çörekotu serpiştirin.Önceden ısıtılmış 180 derece fırında kızarana dek pişirin.

 

21 Nisan 2013
3.017 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Elinizdeki ya da sevdiğiniz malzemelerle çeşidi arttırmak, her seferinde farklı lezzetler yaratmak mümkün. Hamurunu sabit tutarak, içeriğini dilediğinizce şekillendirebilirsiniz. Ama bana soracak olursanız; zeytinlisinin üstüne tanımam 🙂

 

Malzemeler:

1 yumurta

1 su bardağı sıvıyağ

1 su bardağı ılık süt

1 paket yaş maya

1 tatlı kaşığı şeker

1 çay kaşığı tuz

alabildiği kadar un

zeytin ezmesi

çörekotu

 

Hazırlanışı:

Başlangıç olarak, 5 bardak kadar unu yoğurma kabına koyup, ortasını havuz şeklinde açın. Yumurtanın sarısı ve çörekotu hariç tüm malzemeyi o havuza koyun.

Dıştan içe doğru karıştırarak yoğurmaya başlayın. Elinize yapışmayacak, kolayca şekil alacak kıvama gelene dek, gerekirse azar azar un ekleyerek yoğurmaya devam edin. Büyükçe top haline getirip, yarım saat kadar mayalanması için bekletin.

İstenilen büyüklükte bezeler yapıp, her defasında tereyağıyla yağladığınız elinizle açın. Elde ettiğiniz yuvarlakların her yerine zeytin ezmesi sürün. Rulo halinde sardıktan sonra, bir ucunu sabit tutup diğer tarafı bir kaç kez kıvırarak hamuru döndürün.

Uçları birleştirip, hafifçe bastırarak birbirine yapıştırın.

Aralıklı olarak tepsiye dizin. Ayırdığınız yumurta sarısını üstlerine sürüp, çörekotu serpiştirin. 10-15 dakika kadar da bu şekilde bekletin.

Önceden ısıtılmış 170-180 derece fırında kızarana dek pişirin.

* Bu tarz tariflerde un mecburen alabildiğine denmek zorunda, çünkü; kullanılan malzemeler oranı çok değiştiriyor. Bu tarifte genelde 6 su bardağı un yeterli geliyor.

 

15 Nisan 2013
3.022 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Kızım, öğleden sonra ek gıdasına başlayalı 3-4 gün oldu; en az meyveler kadar favorisi olacak gibi görünüyor yeni gıdamız; yoğurt 🙂

Eskiden tanıdığımız sütçülerden aldığımız, katıksız olduğuna emin olduğumuz sütlerle yapılan yoğurtlar tarih olalı çok oldu maalesef. Artık ne süt vaaar, ne de katıksız süt satan mahalle sütçüleri 🙁 Bunları düşünerek Arzum Yoğurt Yapma Makinesi aldık, en azından “mayalanma ortamı uygundu değildi, yoğurt tuttu tutmadı” derdim olmasın istedim. Zaten dediğim gibi, süt konusu malum, mayalama ısısı konusunu hiç olmazsa böyle halledebilirim sanırım.

Kızıma ilk yoğurdunu denemeden önce, kobay olarak kendimizi kullandım ve ilk kez pastörize sütten yoğurt yaptım makinede. Lezzeti güzel, fakat görüntüsü feci birşey çıktı ortaya. Salyamsı, uzayan cinsten bir yoğurdumuz oldu. Önce ben beceremedim sandım ama araştırdığımda gördüm ki; pastörize sütten yapılan yoğurtların ortak sıkıntısı buymuş meğer. Günlük süt etiketiyle satılan ürünlerle denemelere devam ettim sonrasında ve uzun, hassas kalite kontroller sonrası en uyumlu ikiliyi buldum: Yörükoğlu günlük sütü Pınar’ın organik yoğurduyla mayaladım ve kıvamıyla, tadıyla nefis bir ev yoğurdu çıktı ortaya. Yoğurt canavarı kızım, ara öğününde bayıla bayıla yiyor 🙂

Malzemeler:

1 litre süt

1 yemek kaşığı yoğurt (tepeleme)

 

Hazırlanışı:

Serçe parmağınızı hafiften yakacak kadar ısıttığınız süte, dolu dolu 1 çorba kaşığı yoğurdu ekleyip yavaş yavaş karıştırarak yedirin. Karıştırma işlemini çok fazla abartmayın, yoğurtla süt kaynaşsın yeterli 😉 Benim sonraki aşamam şöyle; mayalanmış yoğurtcuğu makinemin 6 tane minik kavanozuna doldurup kapakları açık şekilde yerleştiriyorum, üstüne 2 kat kağıt havlu koyup (buharlaşan su, yoğurda damlayıp sulandırmasın diye) makinenin kapağını kapatıyorum, 7-8 saate ayarlıyorum, bitiş sinyalinden sonra hemen alıp, kavanoz kapaklarını kapatıp buzdolabına koyuyorum.

Makine yoksa, eski ve en yaygın yöntemi uygulamak yani; mayaladığınız kabı, bir kaç kat örtüyle sıkı sıkı sarmak ve yine 7-8 saat ya da akşam yaptıysanız sabaha kadar bekletmek gerekiyor. Sonrasında yine son adım buzdolabı.

Afiyet olsun…

 

30 Ağustos 2011
3.683 görüntüleme
Sarı Çerçeve - Hediyelik Çerçeveli Posterler

Arama

Özlem Pehlivan

12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...

Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...

Facebook Sayfası

Arşiv

tr_TRTurkish