Her evde, her ortamda ve tüm bünyelerde istisnasız en gözde yemeklerdendir. Bir ağaç yaprağının böylesine bir lezzete ulaşabilmesinin sırrı marifetli olabilmekten ziyade; sabırlı olmaktan geçer. Zira; zahmetlidir ve onca zahmete karşılık çerez gibi yenir, çabucak tükeniverir.
En kıymetlisi anne elinden çıkanıdır; eğer öyleyse, her daim “olsa da yesek”tir 🙂
Malzemeler:
1/2 kg.asma yaprağı
4 iri kuru soğan
2 su bardağı pirinç
1 bağ maydanoz
1 yemek kaşığı kuru nane
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
2 yemek kaşığı kuş üzümü
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tarçın veya yenibahar
3 küp şeker
1+1/2 çay bardağı zeytinyağı
1/2 limon suyu
2+1/2 su bardağı sıcak su
Hazırlanışı:
Olabildiğince ince doğradığınız soğanları 1 çay bardağı zeytinyağında birkaç kez karıştırarak (yaklaşık 1 dakika kadar) kavurun. Fıstıkları ekleyip, kavurmaya devam edin. Her ikisi de pembeleştiğinde yıkanmış pirinci ekleyip 1-2 dakika daha kavurun.
Limon suyu ve su hariç, diğer tüm iç malzemeyi koyup karıştırın. 1/2 su bardağı sıcak suyu da ilave edip, suyunu çekene dek kısık ateşte pişirin.
Taze yaprak kullanıyorsanız; 5 dakika kadar sıcak su içerisinde kaynatın. Salamura yaprak kullanıyorsanız; 5-6 kez sudan geçirerek tuzundan iyice arındırın.
Her yaprağa yaklaşık 1 tatlı kaşığı kadar iç malzemeden koyup, sıkıca sarın. Pişirme kabınıza dizin.
Limon suyunu, kalan 1/2 çay bardağı zeytinyağını ve 2 su bardağı sıcak suyu üzerine ekleyin. Pişerken dağılmalarını önlemek için, bir tabağı üstlerine kapatın. Ağır ateşte 35-40 dakika pişirin.
Bol ekşili seviyorsanız ekstra limon ilavesiyle ve illa ki soğuk tüketin 😉
* İrili ufaklıysa yapraklarınız, içine koyacağınız harç miktarı illa ki değişecektir, o kadarını göz kararınıza bırakıyorum.
** Pişireceğiniz tencerenin dip kısmına ‘anne usulü’ yaprak yerleştirirseniz, en alttakilerin suyunu hızlıca çekip yanmasını bir nebze önlemiş olursunuz.
*** Yine yaprağınızın cinsine göre; verdiğim ortalama süre sonunda hala pişmemişse, azar azar sıcak su ekleyebilirsiniz.
İstediğiniz malzemeyle, sınırsız türetmeler yapabileceğiniz, yapımı basit, sunumu güzel, lezzetli Maki Sushi huzurlarınızda, trala la laaaa 😀
Malzemeler:
Tercihe göre dış malzeme
Tercihe göre iç malzeme
Tercihe göre soya sosu ve wasabi
Hazırlanışı:
Dışa saracağınız malzemeyi, sarma işleminizi kolaylaştırması için, varsa bambu amerikan servis tarzı yoksa benzeri birşeyin üzerine, parlak kısmı altta olacak şekilde koyun. (Hazır yosun yaprağı dışında bir şey kullanıyorsanız, ön hazırlık yapmanız gerekebilir. Örneğin; salatalıksa mümkün olduğunca ince dilimlemeli, pazı yaprağıysa kaynamış suya sokup çıkartmalısınız.)
Elinizi suyla hafifçe ıslatıp, pilavdan yetecek miktarda alıp, alt ve üst kenarlardan birer santim boşluk kalacak şekilde saracağınız malzemenin her yerine yayın. Pirinci kesinlikle ezmemeye, fazla bastırmamaya ve çok kalın bir tabaka oluşturmamaya dikkat edin.
Pilavın tam ortasına gelecek şekilde; salatalık, avokado, karides, somon, lakerda ya da ne istiyorsanız ince-uzun şeritler halinde keserek yerleştirin.
Yerleştirme işlemini tamamladığınızda, altındaki bambu servis -ya da her ne kullandıysanız- yardımıyla yavaşça sarmaya başlayın. İlk seferde beceremezseniz, vazgeçmeden denemeye devam edin çünkü; bu kısım biraz deneyim gerektiriyor. Dışarıda yediğiniz, kusursuz görüntüye sahip, ustaca sarılmış Sushi’lere ulaşmanız için ihtiyacınız olan tek şey; sıkça tekrarlamak. 😉
Hazırladığınız ruloyu kesme tahtasına alın. Keskin bir bıçağı ıslatarak, tam ortasından ikiye bölün. Bu iki parçayı, her seferinde ıslattığınız bıçakla istediğiniz kalınlıkta dilimlere ayırın.
Soya sosu ve acı seviyorsanız, toz şeklinde satılıp, suyla karıştırarak kolayca hazırlayabileceğiniz wasabi ile servis yapabilirsiniz.
* Hemen tüketilmesi gereken bir yiyecek olduğundan, tüketebileğiniz kadar yapmakta yarar var. Bu yüzden ölçü vermeden, tercihi tamamen size bırakıyorum.
** İçine salatalık koyuyorsanız, kenar kısımlarını kullanın, orta kısım tadın orjinalliğini bozar.
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Butik Pastalar 36
- Tarifler 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10