Çocukluğumu hatırlatır bana hep bu pişirme şekli. Annem tüm karnabaharları pişirir, sona kalan yumurtalı sosu -ki mutlaka kalırdı- en son tavaya boca eder, onu da nar gibi kızartır, tabağın en üstüne koyardı. En sevdiğim kısmı işte o koca parçaydı. Tavanın başında yutkunarak bekler, o parçayı mutlaka kapar, ekmeğimin arasına sıkıştırır öyle yerdim. Hala da öyle severim 🙂
Malzemeler:
1 orta boy karnabahar
2 yumurta
5 yemek kaşığı un
1 su bardağı süt
sıvıyağ
tuz
Hazırlanışı:
Karnabaharın sert kısımlarını çıkartıp iri parçalara bölün. İçine tuz ve az miktarda süt eklediğiniz suda, sertliği gidene dek haşlayın. Bu aşamayı kontrollü yapmak, dağılmasına izin vermemek püf kısmı.
Derin bir kasede yumurtaya un ve azar azar süt ekleyerek çırpın. Çok sıvı ya da çok katı olmayan, akışkan bir karışıma ulaştığınızda süt eklemeyi bırakın. Ununuzun cinsine, yumurtalarınızın büyüklüğüne göre eklenecek olan süt miktarı değişebilir.
Haşlanan karnabaharları hazırladığınız karışıma bulayarak, kızgın yağda önlü arkalı kızartın.
Yanında ya da üstünde, nerede durduğu farketmez ama sarımsaklı yoğurt illaki olsun 😉
* Haşlama kısmında suya eklediğiniz süt, evin her yerine yayılan ve genelde hoşlanmayan kokuyu önlemeye yönelik, kullanmayabilirsiniz.
Ciciannesi yapmış kızıma, “siz de tadarsınız” dedi ama durum tam tersi oldu; kızım tattı, biz bitirdik 🙂 Sevgili sevgilim aralıksız söylediği “çok güzel olmuş bu yaaa” cümlesini şapırtılarıyla birleştirdikçe, “benim aklıma nasıl olur da gelmez bugüne kadar bunu yapmak?” şeklinde oluşan şaşkınlık evremi üzerimden atıp, görüntüsüne, lezzetine bayıldığımı söylemem gerek.
Ellerine sağlık Nazoşuuum 😉 🙂
Malzemeler:
Çikolatalı Mısır Gevreği Topları
Bitter çikolata
Hazırlanışı:
Ölçü yok, sınırı siz belirleyin, belirleyebilirseniz tabii 🙂
Çikolatayı benmari usulü eritin. Mısır gevreği toplarını içine atın, karıştırın. Kaşık yardımıyla yağlı kağıt üzerine çıkartın. İstediğiniz gibi şekillendirin. Şekillerini sabitlemek için dolapta bekletin.
Yeterli soğukluğa eriştiğinde dolaptan çıkartmanız gerekecek servis için ya işte en zor kısım bu; iradenize hakim olmanız, en küçük parçayı almanız, mutfaktan olabildiğince uzak bir noktada tüketmeniz ve ikincisini almak için yerinizden kalkmadan bir süre beklemeniz için sizi uyarmak zorundayım.
Şayet o ikinci parçayı da almışsanız, “biri beni durdursun” sürecine gireceksiniz, demedi demeyin 🙂
Pişerken evin her yerine yayılan mis portakal kokusu bile yeterken, lezzetinin bahsini geçirmeye dermanım kalmadı desem yeridir.
Taze demlenmiş çay, koyu bir kahve ya da soğuk süt, tercihiniz ne olur bilemem yanında tüketmek için ama kesinlikle balkonda olmalısınız.
Pişer pişmez, dumanı üstündeyken masanıza koymalı; o mis kokusunu nazlı nazlı salgılarken, uzanmış ayaklarınız ve kapalı gözlerinizle portakal kokulu havayı içinize çekmeli, birlikte dinlenmelisiniz.
Malzemeler:
2 yumurta
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un
1 portakal
Hazırlanışı:
Portakalı sıkın, kabuklarını minik küpler halinde doğrayın.
Yumurtaları şekerle çırpın. Çırpmaya devam ederken sırasıyla süt, yağ, portakal suyu, vanilya ve son olarak da kabartma tozu-un karışımını ekleyin.
Hazırladığınız kek karışımını her bir kalıba, yarısını biraz geçecek şekilde paylaştırın.
Kesilmiş portakal kabuklarını üzerlerine serpiştirin.
Öncede ısıtılmış 170 derece fırında, yaklaşık 20-25 dakika pişirin.
“Mideden önce gözüm doysun, karnım kaliteli doysun, zamanım yok çabucak olsun, zahmetsiz yapılsın, ortalık dağılmasın, yemesi kolay, sunumu olay olsun. Haa arada gelen şu davetsiz aç misafirler var ya hani, işte onların da feleğini şaşırtsın, aklını alsın.”
Tüm bunların hepsi tek bir şeyde toplansın isteriz de birinden biri olmaz hani, hep eksiği vardır. İşte bunun yok, tüm bu abartı beklentileri karşılayacak.
“Bu minik ekmekcikler mi yapacak bunu?” demeyin, emin olun karşılıyorlar, hem de fazlasıyla. 😉
Malzemeler:
3 yemek kaşığı eritilmiş tereyağı
8 dilim tost ekmeği
6 dilim pastırma
6 yumurta
tuz
karabiber
Hazırlanışı:
Tost ekmeklerine elinizle hafiften bastırarak yayılmalarını sağlayın. Sadece kenarlarını dışarıda bırakacak büyüklükte bir çember ya da yuvarlak herhangi bir kalıpla (bardak ya da tabak da olabilir) kesin.
Tüm yuvarlakları ortalarından ikiye kesin. Toplam 16 parça ekmeğiniz olacak.
6’lı muffin kalıbını fırça yardımıyla yağlayın. Kestiğiniz iki ekmek parçasını altta uçlar birbirine değecek, üstte kalıptan yüksekte kalacak şekilde yerleştirin.
Yarım dilimlerden 12 tanesini kullanmış olduk. Kalan 4 parça ekmeği elinizle kopararak, diplerde kalan boşlukları yamamak için kullanın.
Ekmeklerin kenarlarını ve içini fırçayla yağlayın.
Uzun şeritler halinde dilimlenmiş pastırmaları, yağsız tavada önlü arkalı hafif kızartın.
Her minik kalıba bir uzun şerit olacak ve kenarlardan taşacak şekilde pastırmaları ekmeklerin içine yerleştirin.
Her birinin içine 1 yumurta kırın. Üstlerine tuz ve karabiber serpiştirip, önceden ısıtılmış 200 derece fırında ekmeklerin kenarları kızarıp, yumurtalar uygun kıvama gelene dek pişirin.
* Muffin kalıbınız yoksa; fırına girebilecek, ekmekleri anlattığım şekilde yerleştirebileceğiniz minik minik kaplar da işinizi görür.
Tarifini verdim ama bünyede yarattığının anlatımını bilemedim, bulamadım. Özeti şöyle birşey olur sanırım; 1 top dondurma için ruhumu teslim ederim, waffle içinse o bir dondurmamı!
O kadar mı, evet tam da o kadar işte 🙂
Malzemeler:
6 yumurta
1 su bardağı şeker
125 gr.tereyağ
1/2 litre süt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1/2 kg un
çikolata veya fındık kreması
meyve
Hazırlanışı:
Yumurtayı şekerle birlikte köpük köpük olana dek çırpın. Sırasıyla yağ, süt ve vanilyayı ekleyerek çırpmaya devam edin. Çırpmaya ara vermeden, azar azar kabartma tozu-un karışımını ilave ederek, iyice birbirlerine geçmelerini sağlayın.
Karışımı, zamanınız varsa daha fazla, yoksa 30 dakika kadar dolapta dinlendirin. Yeterince dinlendiğinden emin olduğunuz hamurdan, bir fırça yardımıyla tereyağla yağladığınız Waffle ya da tost makinesine, çok kalın olmayacak şekilde birer kepçe halinde dökün.
Kapalı olarak pişmeye bırakın ve alt – üst kızarana dek pişirin.
Üzerine çikolata kremasını sürün. İkiye katlayacağınızı düşünerek, yarısına dilimlediğiniz meyveleri yerleştirin, boş kalan kısmı üzerine kapatın.
Fotoğraftaki benim favorim; Nutella üzeri muz, çilek ve kivi; “allahımmm sana geliyorum” lezzeti 😀
* Verilen ölçüler yaklaşık 8 kişilik, arttırıp eksiltebilirsiniz.
** Bal, reçel, fındık, fıstık, badem ve daha bir çok malzemeyle, damak tadınıza göre lezzetler üretebilirsiniz.
Klasiklere yapılan minik dokunuşların, bilinen tatları nasıl da muhteşem lezzetlere dönüştürdüğünün en güzel örneklerinden biri lokum kek; adı üstünde lokum gibi, kek gibi ama ikisi de değil sanki.
“Kesinlikle denenecekler” listenize ekleyin, hatta hemen deneyin, çok seveceksiniz 😉
Malzemeler:
Kek için:
1,5 su bardağı şeker
4 yumurta
1/2 su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2,5 su bardağı un
limon kabuğu rendesi
hindistan cevizi
Sos için:
1/2 su bardağı tereyağ
1/2 su bardağı pudra şekeri
2,5 su bardağı süt
4 yemek kaşığı kakao
Hazırlanışı:
Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Sırasıyla süt, yağ, vanilya, limon kabuğu rendesi, kabartma tozu-un karışımını da ekleyerek klasik kek hamurunu hazırlayın. 170 derece önceden ısıtılmış fırında pişirin.
Kekin pişmesini beklerken sosu hazırlamak gerekiyor çünkü; her ikisinin de soğuk olması şart birleşim anında. Bunun için, sos malzemelerini kısık ateşte karıştırarak 1-2 taşım kaynatıp ocaktan alın, kenarda soğumaya bırakın.
Pişirdikten sonra iyice soğuttuğunuz keki, dilediğiniz büyüklükte ve şekilde dilimleyin. Ve yine iyice soğumuş olan sosa batırıp, hindistan cevizine bulayın.
Mükemmel lezzet için; servis yapmadan önce, 15-20 dakika kadar minicik bir süre dolapta bekletin.
Yapımının çok basit olduğu düşünülen ama kıvamı tutturulamadığında tüm emeği heba eden, tehlikeli yemeklerden biri mücver. Sıcak, soğuk, yoğurtlu, sade gibi çok seçenekli tüketim şekilleri mevcut.
Bizim evde illa ki; üzerine kaşıkla gezdirilmiş sarımsaklı yoğurt ve yanında sarımsak-salça soslu spagetti ile tüketilir, tavsiye ederim 😉
Malzemeler:
Hazırlanışı:
Kabuklarını soyup rendelediğiniz kabakları biraz yoğurun. Suyunu salması için bir kenarda beklemeye alın.
Bu arada tüm yeşillikleri olabildiğince ince doğrayın, peynirleri rendeleyin.
Kenarda beklerken suyunun bir kısmını salan kabakları elinizle sıkarak, kalan sularının da tamamen süzülmesini sağlayın.
Karıştırma kabınıza aktardığınız kabakların üzerine diğer malzemeleri ekleyip, iyice karıştırın.
Ne kadar başarılı bir sıkma işleminden geçmiş olurlarsa olsunlar, kabaklar yine de bir miktar su barındırabilir. İşte bu minik miktar, un ölçüsünü mutlaka etkiler. Listedeki un miktarı, yumuşak kıvamda bir harç elde etmenize yeterli gelmemiş, sıvı kalmışsa azar azar un ekleyerek kıvamı ayarlayın.
Bir kaşık yardımıyla aldığınız karışımı, iyi ısıtılmış yağda kızartın.
* Mücverin en önemli püf noktası; suyunu çıkartma işlemi. Kabak, çok su veren bir sebze olduğundan, fazla suyunu olabildiğince çıkartmak gerekiyor ki; sürekli sulanan bir harcınız olmasın.
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Butik Pastalar 36
- Tarifler 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10