Bizim ailede sevmeyen yok haşlamayı. Büyükten küçüğe herkes, haşlama varsa istisnasız en keyifli hallerinde olurlar masada. Özellikle bebekler için son derece gerekli ve faydalı bir yemek olduğu da malum. Sık sık yapmakta, yedirmekte fayda var.
Kemikli herhangi bir etle de yapılabilir elbet. Ancak en iyi lezzet, incikten yapılanındadır. Barındırdığı ilik yoğunluğu bakımından da illa ki incikten yapılmalıdır.
Malzemeler:
5 parça dana incik (yaklaşık 1 kg.a denk gelir)
3 orta boy patates
2 orta boy havuç
10-12 adet arpacık soğan (ya da 2 orta boy soğan)
maydanoz
tuz
Hazırlanışı:
Etleri yıkayıp üzerini geçecek kadar su ekleyin, kanından ayrılması için bekletin. Kirlenen suyu dökün ve koyduğunuz su tamamen temizlenene, berraklaşana dek işlemi tekrarlayın. Bu en önemli püf nokta; haşlama uzmanı Funda Halama ait.
Üzerini geçecek kadar eklediğiniz suyla haşlamaya başlayın. Düdüklü tencerede yaklaşık 20-25 dakika olan bu ilk süreç, normal tencerede etin sertliğine göre değişecektir.
Yumuşamaya başlayan ete ince doğranmış havuç ve bütün olarak kullanacağınız arpacıkları ekleyerek pişirmeye devam edin. Yaklaşık 10 dakika sonra iri kesilmiş patatesleri de ekleyip, tüm sebzeler yumuşayana dek pişirin.
Ateşten almadan hemen önce tuzunu atın.
İnce doğranmış maydanoz ve bol limonla servisi makbuldür 😉
Genelde kurban bayramı boyunca hemen her gün tüketilse de, diğer zamanlarda nedense menülerde pek fazla yeri olmaz. Ama bu genel kural bizim eve gelince şaşar, hepimiz çok sevdiğimizden; kavurma saatimiz depreştiği an yapılır.
Evin reisi “sadece et tadı olacak, en küçük eklemeyle tat bozulmayacak!” şeklinde buyurduğundan, bizde yapma şekli budur kavurmanın, hiç şaşmaz. Aslında orjinal tarifi de budur.
Servis şeklimiz de değişmez; illa ki pilav üstü ve yanında mutlaka sarımsaklı yoğurt.
Yemek olarak yeri ayrı tamam ama kahvaltıda, üzerine yumurta kırılmış kavurmanın üstüne tanımam.
Malzemeler:
1 kg.dana ya da kuzu eti
2-3 yemek kaşığı sıvıyağ
tuz
Hazırlanışı:
Yüksek ısıya ayarlanmış ocakta, kullanacağınız tencereyi ısıtın. Kuşbaşı doğranmış etinizi tencereye koyup, yine yüksek ateşte karıştırarak mühürleyin.
Etler renk değiştirip, hafif de kabuk bağlamışsa ateşi en kısık ayara getirme vaktidir. Artık tencerenin kapağını kapatarak, pişmeye bırakabilirsiniz.
Etlerin kendi suyunu salıp, sonrasında çekmesini beklerken arada tencereyi sallayarak karışmalarına yardım edin. Etin sertliğine, kuzu ya da dana olmasına göre su bırakma, kendi suyunda pişme ya da ilave su isteme durumu çok farkedeceğinden, suyunu çekmesine yakın pişme ayarını kontrol edin.
Eğer kendi suyuyla pişmemiş, sert bir ete sahipseniz pişene dek sıcak su ilave edin. Burada minik püf giriyor devreye; eklediğiniz su hiçbir zaman eti geçmemeli, “yüzlemek” diye tabir edilen durumda yani; etle aynı hizada olmalı.
Piştiğinden emin olduğunuzda, kapağı açık olarak suyunu tamamen çektirin. Etiniz yağsızsa ya da yağlı bir kavurma seviyorsanız sıvıyağ ekleyip, hızlı hızlı birkaç tur çevirin. Son dokunuş olarak tuzunu ekleyin, ocaktan alın.
Ekmek arası, pilav üstü, pilav yanı; tercih tamamen zevkle alakalı, afiyet olsun 🙂
* Soğan, sarımsak, domates, biber, kekik, kimyon gibi eklemelerle damak tadına göre kendi tarifini yaratmak elbette mümkün 😉
“Mideden önce gözüm doysun, karnım kaliteli doysun, zamanım yok çabucak olsun, zahmetsiz yapılsın, ortalık dağılmasın, yemesi kolay, sunumu olay olsun. Haa arada gelen şu davetsiz aç misafirler var ya hani, işte onların da feleğini şaşırtsın, aklını alsın.”
Tüm bunların hepsi tek bir şeyde toplansın isteriz de birinden biri olmaz hani, hep eksiği vardır. İşte bunun yok, tüm bu abartı beklentileri karşılayacak.
“Bu minik ekmekcikler mi yapacak bunu?” demeyin, emin olun karşılıyorlar, hem de fazlasıyla. 😉
Malzemeler:
3 yemek kaşığı eritilmiş tereyağı
8 dilim tost ekmeği
6 dilim pastırma
6 yumurta
tuz
karabiber
Hazırlanışı:
Tost ekmeklerine elinizle hafiften bastırarak yayılmalarını sağlayın. Sadece kenarlarını dışarıda bırakacak büyüklükte bir çember ya da yuvarlak herhangi bir kalıpla (bardak ya da tabak da olabilir) kesin.
Tüm yuvarlakları ortalarından ikiye kesin. Toplam 16 parça ekmeğiniz olacak.
6’lı muffin kalıbını fırça yardımıyla yağlayın. Kestiğiniz iki ekmek parçasını altta uçlar birbirine değecek, üstte kalıptan yüksekte kalacak şekilde yerleştirin.
Yarım dilimlerden 12 tanesini kullanmış olduk. Kalan 4 parça ekmeği elinizle kopararak, diplerde kalan boşlukları yamamak için kullanın.
Ekmeklerin kenarlarını ve içini fırçayla yağlayın.
Uzun şeritler halinde dilimlenmiş pastırmaları, yağsız tavada önlü arkalı hafif kızartın.
Her minik kalıba bir uzun şerit olacak ve kenarlardan taşacak şekilde pastırmaları ekmeklerin içine yerleştirin.
Her birinin içine 1 yumurta kırın. Üstlerine tuz ve karabiber serpiştirip, önceden ısıtılmış 200 derece fırında ekmeklerin kenarları kızarıp, yumurtalar uygun kıvama gelene dek pişirin.
* Muffin kalıbınız yoksa; fırına girebilecek, ekmekleri anlattığım şekilde yerleştirebileceğiniz minik minik kaplar da işinizi görür.
Peruze Halamın annemleri son ziyaretinde yaptığı, annemin “ne zamandır yapmıyordum, eskiden ne çok yapardım” sözüne, baba ve oğulların can-ı gönülden katılıp, “aynen öyle!” sitemleriyle bayıla bayıla yediği lezzetli ve bereketli bir yemek bu 🙂
O akşam pirinç pilavıyla servis yapmıştı annemler, fotoğraflamayı akıl edememiştik açlıktan. Benim pirinçle aram pek iyi olmadığından; meyhane pilavıyla düşlemiştim nefis olur diye, yanılmamışım, çok yakıştılar çok 😉
Malzemeler:
1/2 kg.biftek
1 yemek kaşığı salça
2 diş sarımsak
1 küp şeker
kekik
biberiye
tuz
karabiber
domates
yeşil biber
tereyağ
zeytinyağ
Hazırlanışı:
Kuvvetli ateşte iyice ısıttığınız tavaya 1 tatlı kaşığı kadar tereyağ koyun. Eriyince biftekleri yerleştirin. Her iki tarafını da yaklaşık ikişer dakika kızartarak, etleri mühürleyin.
Biftekleri mühürleme yaptığınız tencereye yayın, ateşi kısın. Sularını salıp tekrar çekene dek, kapalı olarak pişmeye bırakın.
Diğer tarafta büyük bir bardak dolusu sıcak suda salçayı ezin, tüm baharatları ekleyin. Kabuğunu soyduğunuz domatesleri, biberleri ve sarımsakları dilimleyin.
Etin suyu azalmaya başladığında, domates-biber-sarımsağı üzerlerine yerleştirin ve baharatlı salçalı suyu ekleyin. Biraz zeytinyağı gezdirin ve kapalı olarak, etler yumuşayana dek pişirin.
Yanında mutlaka pilavla servis etmenizi öneririm. Afiyet olsun 😉
“Kısa sürede hazırlansın, malzemesi az, yapımı kolay, beğenisi garanti bir şey olsun, lezzetiyle şaşırtsın, övgülerle egoma tavan yaptırsın” şeklinde bir beklenti hiç de ulaşılmaz değil hani. İşte şimdi bahsedeceğim yemek, tam da bu isteklerin karşılığı 😉
Sevgilimin en favorilerinden, eline en yakışanlardan. Benimkisi gibi mutfağı seven, azıcık da olsa becerisi olanlardansa evin erkeği, bu yemekte mutfağı kesinlikle ona bırakmalısınız 😉
Ellerine sağlık canım benim 🙂
Malzemeler:
6-7 adet kemiksiz tavuk budu
2 adet havuç
5 adet çarliston biber
5 adet dolmalık kırmızı biber (çarliston gibi olanlardan)
5 adet dolmalık sarı biber
5 adet taze soğan (sadece yeşil kısımlar)
3 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı köri
1 tatlı kaşığı bal
1 tatlı kaşığı hardal
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
Hazırlanışı:
Öncelikle tavukları ve tüm sebzeleri ince uzun şeritler halinde doğrayarak işe başlayalım. Mümkünse wok yoksa yayvan ve yapışmaz herhangi bir tencereye hiç yağ eklemeden tavukları koyun, yüksek ateşe ayarlanmış ocağınıza yerleştirin.
Önce suyunu salacak, sonra o suyu yavaş yavaş çekerek pişecek. Bu süreçte ara ara karıştırın, pişmesine yakın, çok hafif diriliğe ulaştığında sertlik derecesine göre sebzeleri ekleyin. İlk olarak havuç ve sarımsak, onlar biraz yumuşadığında biberler eşliğinde pişirmeye devam edin.
Tüm malzeme pişme kıvamına yaklaştığında, soğan yapraklarını ekleyin. Çok fazla erimelerine izin vermeden, bir kaç kez karıştırıp baharatlarını, tuzunu atıp şöyle bir harmanlayın ve ocaktan alın.
*Biberleri her mevsim bulmak kolay olmadığında ya da zamanınız azsa son derece doğal, katkısız ve lezzetli ürünler üreten, hemen hemen tüm ürünlerini kullandığım İglo’nun Karışık Tatlı Biber‘lerini kesinlikle öneririm. (ki; ben keşfettiğimden beri kendim hazırlamıyorum artık biberleri)
** Noodle eşliğinde servis etmenizi şiddetle öneririm 😉
Önceki akşam menümüzde sebzeli sac kavurma ve makarna salatası vardı…
Bir önceki günden yemeğim yoksa son derece hızlı hazırlanabilecek birşeyler yapmayı tercih ediyorum aslında ama etin pişme süresi malum, bu yemekte masaya oturmamız epey gecikti. Yine de beklediğimize değdi doğrusu 🙂
Malzemeler:
500 gr. kuzu eti
3 yeşil biber
3 kırmızı biber
3 domates
1 büyük kase mantar
2 soğan
2 diş sarımsak
lavaş ekmeği
tuz, karabiber
sıvıyağ
Hazırlanışı:
Eti kendi suyunda pişirdikten sonra sıvıyağda soteleyin. Üzerine ince kesilmiş mantar ilave ederek pişirmeye devam edin.
Sarımsak, soğan, yeşil biber ve kırmızı biber eklenip bir süre pişirildikten sonra, son malzeme domatesi de diğerleriyle buluşturup tüm malzemeler piştikten sonra ocaktan alın. Her et yemeğinde olduğu gibi, baharatlarını ve tuzunu en son ekleyin.
Lavaş ekmeği ile beraber servis yapın.
Afiyet olsun…
Arama
Özlem Pehlivan
12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...
Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...
Facebook Sayfası
Kategoriler
- Blog 89
- Butik Pastalar 36
- Tarifler 135
- Atıştırma 68
- Balık 5
- Börek 12
- Çorba 2
- Et & Tavuk 20
- Hamur İşi 25
- İçecek 1
- Kahvaltı 27
- Kek & Kurabiye 17
- Kısa Kısa & Püf 1
- Makarna & Pilav 9
- Reçel & Turşu & Zeytin & Sos 10
- Salata & Meze 20
- Sebze 19
- Tatlı 25
- Yöresel & Dönemsel 12
- Zeytinyağlı 10