Yolu yarılayan kadın, sevgisinde ve öfkesinde cömerttir. Onunla olan erkeğin herşeye hazır olması gerekir…
“Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” deyince şair, yolu yarılayan kadınlar aklıma gelir… Ne aradığını ya da ne aramadığını bilen kadınlar… Aşkı, sevdayı mutlaka tatmış olurlar. Bu nedenle onları, yüzeysel duygularla kandırmak mümkün değildir. Aşkın da, aşksızlığın da kokusu, bu kadınlara sizden önce gelir…
Ömrünün diğer yarısını kendini geliştirmeye adayacağından, bilinçleri doruğa yükselir…
Akıl ve bedenle birlikte, girdiği ortama renk ve ışık verir…
Yolu yarılayan kadınlarla kolay ve zor bir hayat içiçedir. Sevgisinde de öfkesinde de cömerttir…
Evet anlamına gelen kadınsı hayırlarla, kapris yapılmayacağını çoktan öğrenmiştir…
Erkeğin ne ardından gelir, ne de ilerisinde olmak için didinir. Yan yana ,can cana duruşlar tercihidir…
Bazen bir anne şefkati, bazen de bir aslan kükremesi ile şaşkına çevirir…
Onunla birlikte olan erkeğin, herşeye hazır olması gerekir…
Yolu yarılayan kadınlar, duygularını yaşamasını iyi bilir. Davranışları sebepsiz değildir. Kalbi kırıldıysa ağlar, ağlayışının sebebi; erkeğin ona sunmasını istediği sevgi değildir. Mutluysa kahkahalar atar, gülüşünün sebebi; dikkat çekmek değildir. Seviyorsa kıskanır, kıskanç oluşunun sebebi; kendine güvensizlik değildir. Üzgünse omuz arar, destek istemesi; çaresizliğinden değildir…
Suskunsa sebebi vardır, kendi haline bırakılması gerekir…
Yolu yarılayan kadınların, hissiyatı kuvvetlidir. Aldatıldığını, sezgilerini kullanarak günışığına çıkarır. “Veda vakti geldi” demenize bile gerek yoktur.
O, verdiğiniz mesajı çoktan anlayıp, kendi yolunu tutmuştur…
Her gidiş, kadını daha da kadınlaştırır. Gidenin ardından bakacak kadar, hayatın uzun olmadığını anlamıştır…
Ve gizem kadına, en çok bu yaşlarda yakışır…
Yolu yarıladıkça değerimiz artıyor kızlar 😉